Turkcell ülkenin en zengin teknoloji şirketi. Büyük harcadı büyük kazandı. Ama gün geçtikçe eski ballı börek teknoloji dünyası da kalmadığı için giderek daha zor günler geçirmeye başlıyor. O yüzden de şirketin büyük karlılığını ayakta tutacak yeni kaynaklar arayışında. Tam da meşhur “Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış” deyiminin karşılığı gibi…
Turkcell Orhan Veli’nin şiirindeki Süleyman efendi gibi hiçbir şeyden çekmedi numara taşınmasından çektiği kadar. Onun aşağı doğru gitmesinin, büyük bir dünya şirketi olamamasının başlangıcı oldu numara taşınabilirliği.
Numara taşınabilirliği neden bu kadar önemliydi?
Turkcell, GSM yarışına 1990’lı yılların ortasında Uzanların Telsim’i ile eşit şartlarda başladı. Biri ne yaparsa öteki de onu yapıyordu. Kafa kafaya inanılmaz rekabetçi bir biçimde ilerliyorlardı. Ta ki Uzanlar Kıbrıs Telsim’i kurasıya kadar… Normal yollardan kurulmadığı için devlet tarafından kınanan Telsim Kıbrıs yüzünden Türk Telekom Telsim’in şebekesini 9 ay kadar kapattı.
Tam büyüme ve serpilme aşamasında olan iki şirketten biri kapatılınca öteki tüm gücüyle abanarak piyasayı ele geçirdi ve o aralar cep telefonu alabilecek kitlenin üstüne çöktü. Sonrasında Telsim tekrar çalışmaya başlasa da arayı bir türlü kapatamadı ve fakirlerin şirketi gibi oldu.
Bunları aklınızda tutun ki size ara bağlantı nedir ne değildir konusunu anlatınca bambaşka dünyalara gitsin kafanız. Ara bağlantı Turkcell’den Telsim’i ya da Türk Telekom’u aradığınızda birbirinizin hatlarını kullandığınız ya da meşgul ettiğiniz için birbirinize verdiğiniz paraya verilen isim…
Turkcell çok fazla hatta sahip olunca rakipleri ona hep daha fazla para vermeye başladı. Turkcell diğer kullanıcıları kendi ağı içinde konuşturttuğu için dışarı para vermeden daha çok kazanmaya başladı. Rakipleri bu yüzden asla belli bir fiyatın altına düşemiyordu. Yani Turkcell Turkcellilerden para almasa bile dışarıdan arayanlaran kazandığı parayla çok güzel geçinip gidiyordu.
Bu arada 2000’li yıllara geldiğimizde insanlar o telefon numaralarını o kadar çok kullanmış ve öylesine bununla özdeşleşmişti ki artık numarasını bırakıp öteki daha ucuz operatöre gidecek durumu kalmamıştı. Yeniden bir marka yatırımı gibi olacaktı numarasını değiştirmek.
Turkcell’e karşı toplu hareket
2000’li yılların başında Aycell ve Aria’nın da gelmesiyle birlikte Turkcell karşısında Türk Telekom da dahil 4 şirket buldu. Hepsiyle başa çıktı ve daha da başa çıkabilirdi ama AKP faktörünü hesaba katmadı, katamazdı da zaten… O zamanlar ülkede kimsenin böyle bir hesabı yoktu.
AKP geldikten sonra önce kısa bir eğitim ve öğrenme devri geçirdi. Ardından devletin tüm imkanlarını kucaklayıp kendilerini de gözetecek şekilde yukarı çekmeye başladılar. Mesela Türk Telekom imkanlarıyla bir sürü şey yaptıkları için Türk Telekom’u olması gerekenden çok daha fazla gözetmeye başladılar.
Turkcell tüm bunlara inanılmaz bir reklam gücü ve teknolojiyle cevap vermeye çalıştı. O arada öylesine büyüdü ki diğer operatörlerin toplamının üstüne çıktı. Bu arada yaşanan ekonomik krizler ve ülkenin durumu Turkcell’in büyücü sahibi Mehmet Emin Karamehmet’i sakatladı. Önce bankaları gitti. Para bulmasa iyice dağılacağını Turkcell’in tamamını kaybedeceğini anladı ve bir sürü tali yollara daldı.
Bu noktada herkes topluca Turkcell ile uğraşmaya başladı. Turkcell’in 3G ihalesinden de büyük bir başarıyla çıkması durumunda iyice tutulmaz ve üstesinden gelinmez olacaktı. O yüzden 3G ihalesine diğer firmalar girmediler. Turkcell “iyi o zaman ben de tek başıma alırım ihaleyi” dedi. Ama iktidar bunu yemedi ve ihaleyi iptal etti. Ve ihaleyi numara taşınabilirliğinin getirilmesi şartına bağladı.
Turkcell iki arada bir derede
Turkcell ikilemde kaldı. Numara taşınabilirliği canına okuyacaktı belki ama 3G de olmazsa olmazıydı. Çok ciddi planları vardı ve özellikle de yeni gelecek frekanslara çok ciddi ihtiyacı vardı mevcut tıkanıklığı düşürmek için.Numara taşınabilirliği geldi. İlk bir hafta insanlar Turkcell’e geçiyor haberleri yayıldı ondan sonra çok ciddi sayıda insan Turkcell’i bıraktı. Özellikle de çok para verip hizmetleri kullanmak için kasmayanlar.
3G geldikten sonra çok ciddi atılımlara kalktı Turkcell. Ama yetmedi sürekli aşağı indi. Bir noktada Turkcell çeyrek açıklamalarında artık kaç tane üyesinin BiP abonesi olduğunu filan vermeye başladı aktif abone sayısı yerine. Zaten konuyla çok ilgilenen basın olmadığı için öyle kaynadı gitti numara taşınabilirliğinin açtığı yaralar.
Ha sonra Karamehmet şirketin anahtarını Varlık Fonu’na verip tüm emekli iktidar mensuplarını şirkete yönetici yapınca zaten ortada tartışacak konu da kalmadı.
Ve Turkcell intikam alıyor
Aradan yıllar geçerken Turkcell hep numara taşınabilirliği konusunda ufak tefek mahkemeler kararlar peşinden koştu. Karşı taraflar bu kadar çalışmış numara taşınabilirliği artık değişmez diye üstüne bile gitmediler. Ama Turkcell bombayı Anayasa Mahkemesi’nin koridorlarından attı iletişim dünyasına…
Mahkemeden özetle şöyle bir karar çıktı: Turkcell 1990’larda 0530-0539 numara bloklarını aldı. Bunlar onun parasını verip kullanacağı varlığı. Numara taşınabilirliği ile bu namaralar başka operatörlere gidiyor. Böylece Turkcell parasını verdiği varlıklarını kullanamaz hale geliyor. Turkcell bu konuya tutunarak dava açmıştı ki AYM sayesinde buna da tutundu.
Şimdi AYM’nin açtığı yolda numara taşınabilirliği tekrar tartışılacak. 100 milyonlarca kez taşındı numaralar bir oraya bir buraya. Bunları yasaklayacak mısınız? Turkcell’in numaralarını “al abi” deyip geri mi vereceksiniz? Peki vatandaşın durumu ne olacak? Turkcell ile birlikte olmayı istemeyenleri zorla Turkcell’e mi taşıyacaksınız yıllardır kullandığı numarasını elinden mi alacaksınız?
Buna başka bir yol bulunmalı. Mesela numara mülkiyetinin o numaraya yıllarca para veren halka ait olduğu kararına varılmalı. Turkcell o numara blokuna ne kadar veriyor bilmiyorum ama vatandaş her ay aslanlar gibi para veriyor. O yüzden o numara sahipliğini hak eden biri varsa o da Turkcell.
Bu arada Ankara’da hukuk ve devlet işlerini yapan abiler bu davayı bir performans göstergesi (KPI) olarak görüyor olabilir. Ama ülkenin hukuk ve telekomünikasyon düzeninin dibine kibrit suyu ektiklerini de ahlaki olarak gözden kaçırmamalarında büyük fayda var.