ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldikten sonra attığı ilk adımlardan biri olarak Biden dönemine ait kapsamlı bir yapay zeka yürütme emrini iptal etti. Bu, Trump’ın ABD’nin hızla gelişen ve kritik bir teknoloji olan yapay zekayı nasıl benimseyip geliştireceği konusunda kendi izini bırakmak istediğinin açık bir işaretiydi.
Şu ana kadar Trump’ın bu alandaki adımları, ABD’nin bilişim gücünü göstermek amacıyla yapılan büyük yatırımlarla kendini gösterdi. Buna, Silicon Valley’nin önde gelen isimleri tarafından yönetilen ve 500 milyar dolarlık bütçeye sahip yeni yapay zeka şirketi Stargate de dahil. Ancak bu süreç, yapay zekanın nasıl kullanılacağı ve düzenleneceği konusunda etik tartışmaları da beraberinde getirdi.
Trump’ın en son hamlelerinden biri, Apple’ın ABD’de genişleme kararı oldu. Şirket, 500 milyar dolardan fazla yatırım yaparak Teksas’ta yapay zeka destekli sunucular üretecek yeni bir tesis açacağını duyurdu. Görünüşte bu yatırım, genel bir genişleme hamlesi gibi görünse de Apple’ın yapay zekayı ABD’ye entegre etme taahhüdü açısından büyük bir önem taşıyor.
Başkan Trump, bu yatırımı kendi politikalarının bir sonucu olarak lanse etse de, Apple’ın geçmişte de ABD’ye büyük yatırımlar yaptığı göz önüne alındığında, bu iddia şüpheli görünüyor. Wall Street Journal’a göre, Apple’ın bu harcamaları, firmanın gelirine kıyasla olağan bir yatırım planının parçası. Ancak Trump’ın yönlendirdiği ekonomik ve siyasi ortam, yapay zekanın büyük bir rol oynadığı yeni bir dönem başlatıyor.
Trump Döneminde Yapay Zeka Politikaları
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, 11 Şubat 2025’te Paris’te düzenlenen Yapay Zeka Eylem Zirvesi’nde ABD’nin yapay zeka konusundaki tutumunu açıkça dile getirdi:
“Amerika Birleşik Devletleri yapay zekada liderdir ve yönetimimiz bunu böyle tutmayı planlıyor.”
Bu açıklama, Çin merkezli DeepSeek adlı girişimin, son derece güçlü ve düşük maliyetli bir yapay zeka modeliyle ABD ve Silikon Vadisi’ni sarsmasının hemen ardından geldi. Bu gelişme, ABD ile Çin arasındaki devam eden teknoloji rekabetini daha da kızıştırdı.
Trump yönetiminin yapay zeka politikaları yalnızca küresel rekabetle ilgili değil, düzenlemeler ve yapay zekanın nasıl kullanılacağı konusundaki tartışmaları da içeriyor.
Başkan Trump, Biden yönetiminin getirdiği yapay zeka düzenlemelerini iptal ederek, sektördeki regülasyonların azaltılmasını destekledi. Paris’teki yapay zeka zirvesinde konuşan JD Vance, “Aşırı düzenlemeler, yeni doğan bir sektörü öldürebilir” diyerek, serbest piyasa yaklaşımını savundu.
Öte yandan, Elon Musk liderliğindeki “Hükümet Verimliliği Departmanı” (DOGE), federal hükümet genelinde maliyet azaltımı yapmak için yapay zekadan yararlanmayı planlıyor. The New York Times, Wired ve 404Media’nın haberlerine göre, federal hükümetteki binlerce çalışanın işten çıkarılmasında yapay zeka destekli analizler etkili oldu.
Trump yönetimi yapay zeka konusunda daha fazla karar almak zorunda kalacak. Bunlardan biri, Biden döneminde çıkarılan ve gelişmiş yapay zeka modellerinin kötü ellere geçmesini önlemek amacıyla belirli çipler ve yapay zeka modellerine ihracat kısıtlamaları getiren politikaların sürdürülüp sürdürülmeyeceği.
Ancak Microsoft Başkanı Brad Smith ve Nvidia’nın hükümet ilişkileri başkanı Ned Finkle gibi isimler, bu tür kısıtlamaların ABD’nin küresel yapay zeka yarışındaki konumunu zayıflatacağını savunuyor.
Smith, 27 Şubat’ta kaleme aldığı bir blog yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Eğer değiştirilmezse, bu düzenleme Çin’in hızla büyüyen yapay zeka sektörüne büyük bir hediye olacak.”
Neden Yapay Zeka Bu Kadar Önemli?
Çin merkezli DeepSeek firmasının geliştirdiği yapay zeka modeli, Apple Store’un en çok indirilen uygulamaları arasına girdi ve ABD’li rakipleriyle eşleşebilecek düzeyde olduğu belirtildi.
Büyük teknoloji şirketlerinin ve hükümetlerin yapay zekaya odaklanması yeni değil. Ancak şu anda, yapay zeka teknolojisinin kullanımı internetin ve dijital dünyanın nasıl işlediğini kökten değiştiriyor.
Bu değişim, doğrudan Trump’ın politikalarıyla ilgili değil, fakat yapay zekayı yönlendiren büyük teknoloji şirketleri artık Trump yönetiminin düzenlemelerine tabi.
OpenAI’nin ChatGPT’yi piyasaya sürdüğü 2022 yılından önce, yapay zeka daha çok arka planda çalışan bir teknoloji olarak görülüyordu. Ancak ChatGPT, Google gibi arama motorlarının işleyişini değiştirebilecek bir sohbet tabanlı yapay zeka fikrini popüler hale getirdi.
Şimdi ise Trump yönetimi, ABD’nin bu dönüşümün merkezinde yer almasını istiyor – tıpkı on yıldan fazla bir süre önce akıllı telefon devriminde Apple ve Google’ın öncü olduğu gibi.