Türkiye’de içerik dendiğinde televizyonlarda akla gelen ilk ve en önemli şey elbette futbol. Futbola yönelik atılan her adım, mutlaka seyirci olarak geri dönüyor. Baktığımızda Lig TV’ye kızan, bir daha sizin kapınızın önünden bile geçmeyiz diyenler bile günün birinde yeşil sahaların cazibesine kapılıyor ve tekrar paralı içeriğe abone oluyor.
Hatırlayanlar çoktur, bundan birkaç yıl önce Lig maçlarının yayını için bir ihale yapıldı. İhaleye hiç de alışık olmadığımız bir isim, Türk Telekom girdi. Bu yüzden de Futbol Federasyonu, şimdiye kadar hiçbir kurumun vermediği büyüklükte bir ücrete kavuştu. O zamanlar bunun sebebi Aziz Yıldırım’dan federasyon başkanına kadar birçok kişiye bağlandı. Ama sebep aslında Türk Telekom’un ısrarcı bir biçimde rakibi Digiturk’ü kovalamasıydı. Böylece 321 milyon kulüpler tarafından paylaşıldı.
Bu hafta TTnet, Türk Telekom ile birlikte enteresan bir açıklama yaptı: “Tivibu Ev, Tivibu Web ve Tivibu Cep platformlarından; İtalya Serie A, Fransa Ligue 1, İngiltere FA Cup ve İngiltere Milli Futbol Takımı’nın iç sahada oynayacağı 2014 Dünya Kupası hazırlık ve eleme maçlarını 4 ekrandan, tüm Tivibu kullanıcılarına açık olarak yayınlayacak.”
Çok sayıda gazetecinin çağrıldığı bu basın buluşmasında İtalyan futbolcular, yayın hakları sahipleri gibi birçok önemli ismi bir arada gördük. Baktığımızda sadece üç ligin futbol yayını için çok büyük bir etkinlikti bu. Ama bu etkinlik büyük bir ihtimalle bugün için değil, yakın gelecek için atılmış bir adımdı. Zira etkinliğin tarafları oldukça ilginçti: TTnet, TRT için yayın haklarını satın almış, TRT bunları yayımladıkça görüntüler Tivibu’nun farklı medyalarından gösterilecek.
Peki TRT ile bu yakınlık nereden geliyor? Öncelikle organik bir bağ var, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, aynı zamanda Türk Telekom’un yönetim kurulu üyesi. Bunun yanında iki kurumun da çok eskilere dayanan bir devlet geçmişi var, bugünü var ve elbette yarını var. Ayrıca eğer günün birinde Türk Telekom lig naklen yayın ihalesini alırsa maçları kime çektirecek? Elbette TRT’ye. Nasıl bir yol olacak bu? TTnet parasını verecek ve maçların ihalesini alacak, bunun karşılığında TRT’den yayınları alarak kendi kilitli kanallarında ve sistemi üstünden yayımlatacak. Bu sistem size tanıdık geldi mi? Evet kesinlikle şu anda Avrupa maçları için yapılan işin büyümüş hali… Bir başka deyişle Avrupa maçlarının gösterimi gelecek için bir prova niteliği taşıyor.
Belki de böyle değildir. Belki TTnet sadece 150 bin kullanıcının ötesine geçmek için bunu yapmıştır. Belki biz çok paranoyak bir biçimde giriyoruz topa. Ama belki de eldeki verileri uç uca getirerek yaptığımız çıkarımlar doğrudur…
Nedir arka arkaya getirdiğimiz “diğer” şeyler? Bilindiği gibi Digiturk’ün sahibi Mehmet Emin Karamehmet. Yine bilinebileceği gibi Karamehmet’in başyı bir süredir Turkcell içindeki ortaklarıyla dertte. Bakıldığında neredeyse sonuna gelinmiş davaları var. Bu davaların ederi 1 milyar doların üstünde. Artık gidilecek fazla yol da kalmamış görünüyor. Yakında o ya da bu şekilde bunlar çözülecek. Davalar çözüldükten sonraolaya şuurlu yaklaşan, “bundan da sıyırır abi” demeyen herkes biliyor ki elde avuçta ne varsa masaya konacak. Elde avuçtakiler içinde elbette gemiler ve gayrımenkuller var. Ama Digiturk de var. Türkiye böylesi bir değişikliğe henüz hazır olmayabilir. Ama bangır bangır geliyor bu süreç.
Özetle söylemek gerekirse Türk Telekom grubu bu ihtimale hazırlıkı görünüyor. Bence iyi de yapıyor.
Bunun dışında vurgulamamız gereken en önemli şey: TTnet çok ciddi bir altyapının üstünde oturuyor. 81 ile yayılması gereken bir fiber altyapısı var. İnsanlar “bana 8 megabite kadar internet yeter neden daha fazlasını alayım ki” diyemeyecekler bu gibi içeriklerle kapısından içeri Tivibu girdiğinde. Üstelik maç gibi aktiviteleri seyrederken geri alma durdurma, tekrar seyretme gibi özellikler var. Bunlar dizi izlerken güzel ama maç seyrederken inanılmaz oluyor. Henüz denememiş olan varsa mutlaka tavsiye ederim. Bu deneyim bildiğiniz her tüm maç izlemesinden çok farklı.
Fransa ve İtalya ligleri ile İngiltere kupa maçları yabancı maç seyredenler için önemli ligler. Türkiye kazandırılmış olması gereken şeyler bunlar ve teknolojinin yayılmasıyla birlikte hayatımıza farklı bir kanaldan girecek. Bunları seyrederken hep aklınıza şu gelsin: “Ya seyrettiğim İtalyan takımı Süper Lig’den benim tuttuğum takım olsaydı…”
Bir küçük not eklemek gerekiyor: Burada “böyle olabilir mi” diye sorduğum her şey birer varsayım. Bu konuda ne Türk Telekom ne de TTnet yetkilileriyle açık bir konuşma yaptım. Bu konuda herhangi bir ipucu da vermediler. Çıkarımların hepsinin günah ya da sevabı bana ait