Turkcell “güzel günler göreceğiz güneşli günler” dedi

Bu enteresan öngörülerin içinde Botsvana’dan BiP indirenler de gazetelere yansımış enteresan başlıkları oluşturuyor. Konuyla ilgili elit ekonomi müdürü kadrosunda olsaydım aşağıdaki soruları yansıtırdım Terzioğlu’na ve şu yorumları yapardım belki de:

  • 8 yaş çocukları çıkarıldığında yüzde 100 kullanıcının üstüne çıkmış, normal nüfusta bu seviyeye dayanmış telekom piyasasında senelik yüzde 10-15 büyüme inanılmaz iddialı bir tahmin. Kitlesel olarak büyüyemeyeceği için FAVÖK’te büyümenin yolu cüzdan payını artırmak ve/veya giderleri azaltmak gibi geliyor bana. Her ikisi için de mucizeler gerekiyor sanki…
  • Önümüzdeki senelerde yatırımın çok artacağı söylendiğine göre FAVÖK artışı için çok ciddi cüzda payı artırılması gerekiyor. Bu nasıl olur düşünelim: Turkcell’in mobil ARPU’su (Kullanıcı başı gelir) 22 liralar mertebesinde. Sabit ARPU ise 47 liralar mertebesinde. Sabit ARPU artırılırsa gelir daha hızlı artar ama o zaten yüksek mobili artıralım derseniz kullanıcı sayısı çok olduğu için bunun etkisi daha yüksek olur. Hangi yol seçilecek acaba?
  • Turkcell data ve ses kullanımından elde edilen gelirin yer değiştireceğini söylüyor. O zaman eldeki verilerin bize söyledikleri önemli: Verilerle kazanç, tartışmasız biçimde sesten daha yüksek olduğu için data daha çok ön plana çıkacak gibi duruyor…
  • Televizyon uygulaması konusunda çok ciddi bir iddia var. Şu anda 500 bir kullanıcı sayısı oldukça iyi içinde bulunulan duruma bakıldığında. Ancak bu sayının 2 milyona, yani maç yayınına sahip Digiturk ile aynı seviyede olacağı söyleniyor. Doğrusu bu kadar büyük bir iddianın altına imza atmak büyük yürek ister. Merakla üç sene sonrasını bekleyeceğiz…
  • Gelelim BiP meselesine. Nasıl para kazanacağını anlamak çok mümkün değil. Para kazanması da gerekmiyor aslında. Veri kullanımını artırması da şirket için gelir kapısı olabilir. Ama bu uygulama öyle ya da böyle şirketin çok kazandığı ses ve SMS gibi gelirlere zarar verme olasılığı olan şeyler. Şöyle düşünürseniz sorun yok: Zaten WhatsAPP gibi uygulamalar bu alanda bizden para çalıyor. Bari kendi uygulamamız çalsın bizden…
  • Veri merkezleri konusu gerçekten çok önemli. Öncelikle Turkcell’in Türkiye’nin en büyük veri üretici ve kullanıcısı olduğunu söyleyelim. Hiçbir banka ya da devlet kuruluşunun onların yakınından geçtiğini düşünmüyorum. Ama halen ülkede mevcut düzenin kötü olması, Türk Telekom’dan Turkcell ulaşımının Türk Telekom’dan Hollanda’ya ulaşmaktan daha hızlı olduğu dönemde tartışacak çok daha fazla şey var. Turkcell’in veri merkezinin metrekaresindense farklı şeylerin tartışılmasında fayda var.
  • Turkcell’i bilen bilir, yurt dışı satın almalarında çok ciddi istekli bir şirketti bir vakte kadar. Ne var ki ortaklarının, özellikle Rusların yüksek motivasyonuna rağmen satın almalar Belarus sonrası buzdolabına kondu. Afrika açılımlarında bahsedildi ama ilerleme olmadı. Şu anda TeliaSonera’nın sahneden çekilmesiyle Avrasya operatörleri açığa çıktı. Turkcell’in bu açığı değerlendireceğini düşünüyorum. Bakalım bu kadar çok yatırımın yapıldığı, bazından lisans bedeline inanılmaz paraların harcandığı dönemde Turkcell böylesi bir harcamaya gidebilecek mi…