Resmi gazetede yayımlanan bir tebliği sizinle paylaştım. Konu yurt dışından gelen telefonlar için Türk telefon üreticilerinin yaptığı şikayetle ilgiliydi. Bilindiği veya hatırlanacağı gibi Türk firmalar, “yabancı firmalar bizi dövüyor, dünya devi olacağız ama bizim önümüzü kesiyorlar” diye yakındılar devlete.
Devlet tabi ki Türk firmalarının Türk telefonu üretmesini istediğinden “aaa sen merak etme Türk firmam ben onları döverim” şeklinde bazı aksiyonlar alacağını beyan ve taahhüt etti. Aradan çok uzun zamanlar geçti. Sonra dün yazdığım gibi ilk şikayeti yapan firma bu şikayetini geri çektiğini dile getirdi.
Ben dedim ki ne oluyor… Konuyu işin kaynağındaki arkadaşların yardımıyla biraz daha araştırmaya başladım. Zamanında ilk başvuruyu yapan Vestel isimli teknoloji üreticisi firmamızdı. Onun peşinden eser miktarda diğer Türk firmaları da gitti. Peki geri çeken kimdi? Başvuruyu yapan kadar net değildi ama dediğim gibi çok sağlam kaynak olan arkadaşlarım bu vazgeçici firmanın da Vestel olduğunu dile getirdi. Bilgi yüzde yüz sağlam mı derseniz ben evet öyle derim.
Gelelim konunun analiz bölümüne… Sorduğum soruşturduğum insanlar bana diyor ki zaten başvuruyu geri çekebilecek olanın ilk başvuruyu yapan olması gerektiğini söylüyor.
Peki Vestel başvurusunu geri çekince ne oluyor? Bu konu çok net olmamakla beraber eğer Vestel ilk başvuruyu yapan olduğu için konu devlet için kapanmış oluyor.
Peki Vestel niye bunu yapsın ki? Yani dalmış işte olaya niye “ay ben vazgeçtim” desin? Benim aklıma konuyla alakalı yabancı firmaların yaptığı büyük şikayet hazırlığı geliyor. Seslerini gayrı resmi yönlerden yükselttiler, işi resmiyete dökme hazırlığındaydılar. Devlet bir de bununla uğraşmak istememiş ve Vestel’e temizle şunu demiş olabilir.
Bir de Avrupa Birliği’nin bize tekme tokat girme ihtimali var ki Vestel muhtemelen ürettiği tüm telefonları satıyor bile olsa muhtemelen Avrupa pazarına sattığı beyaz eşyanın tırnağı etmez kazanacağı para… Eğer oradaki beyaz eşya satışına bir tehdit hissettiyse dakika tereddüt etmez diye düşünüyorum.
Türk teknoloji tarihine anlaşılmayan olaylardan biri olarak geçti bu da. Bakalım olay nerelere varacak…
