20. yılında Turkcell ve ben

20. yil cellocan2Bugün Turkcell’in 20. yılı toplantısına katılacağım. Katılmadan önce Turkcell ile geçen hayatımın kısa bir özetini, bende bıraktığı izleri sizlerle paylaşmak istedim. Her 20 senede bir bu yazıya eklemeler yapmayı çok isterim…

  • Turkcell ile ilk tanışmam o zamanlar çalıştığım Milliyet’te yazdığım bir haber kapsamında oldu. Halka bunun o zamanlar kullanılan araç telefonlarından ne kadar farklı olduğunu, baz istasyonu mevhumuyla beraber anlatmaya çalıştım.
  • İlk telefonumu bir beyaz eşya dükkanından aldım. Şu anda kullandığım telefon numarasını önüme sunulan telefon numaralarından seçerek aldım. Numaraların ahengi çok hoşuma gitmişti.
  • İlk SMS’imi o zamanki kız arkadaşım, şimdiki karıma attım. Dolma parmaklarla o kadar zorlandım ki o zaman bir daha SMS atmayacağım gibi saçma sapan, tutamayacağım bir söz verdim kendime…
  • İlk veri aktarımını daha EDGE teknolojisi bile yokken kullandığım arabanın içinde bağladığım telefonla 2000’li yılların başında yaptım, hatta 100 KM ile giderken fotoğrafını bile çektim o heyecanla…
  • Babamın ölümünü oradan öğrendim, oğlumun doğacağını oradan haber verdim, gecenin bir yarısı oğlumun burnuna oyuncak arabasının minik tekerleğini soktuğunu oradan haber alıp apar topar TV programından çıkıp eve koştum.
  • Türkiye’deki ilk canlı görüntülü görüşme denemesine gazeteci olarak katıldım. O zamanki CEO Muzaffer Akpınar heyecanla süprizli telefonu bana verdiğinde gayrı ihtiyari telefonu kulağıma götürerek ilk görütülü datanın benim kulağımın kılları olmasını sağladım.
  • Günün birinde Turkcell içinde çalışma fırsatı yakaladım. 3G ihalesini salondan canlı seyrettim, ilk resmi görüntülü görüşmeyi Süreyya Ciliv’in yanından izledim, GSMA’de Turkcell çalışanı olduğumu öğrenen yetkililerin beni önlere oturtmak için birbirini çiğnemesiyle gururlandım.
  • Şirketin tersine beyin göçüyle yurt dışından getirdiği Türklerle, yurt dışındaki büyük şirketlere gönderdiği isimlerle gurur duydum.
  • Beşiktaş 8-0 yenilince arayan afacan arkadaşlarımın suratına telefon kapattım, Kadıköy’de sağ kanat oyuncusunu kaleci yapıp kupa kaldırdığımızda SMS gönderme rekorları kırdım.

Bugün 20 yaşını deviriyor. Turkcell ile gurur, hüzün, sevinç, dostluk; kısacası hayatımın neredeyse yarısına tekabül eden bir zaman dilimini paylaşınca ona artık para verilen karşılığında hizmet alınan bir şirket gözüyle bakamaz oldum. Bunun için tarafsız bir yazı yazmadım, yazmaya da çalışmadım…