Fiberin ihalesinin ardından neler olup bittiğini, içeride yaşanan taktikleri herkesin anlayacağı dile getirip TKNLJ formatında sizlerle paylaşıyorum. İhalenin hemen ardından yazılan bu yazıları yarın gazetelerdekilerle kıyaslamanız dileğiyle…
- Bu ihale Türkiye’de iletişim için çok önemliydi. Çünkü daha önce 10 sene gecikmeyle yakaladığımız treni bu sefer 5 yıl gecikmeyle tutturabilme imkanımız olacaktı.
- İhale 6 ay ertelendi çünkü Cumhurbaşkanı halen anlayamadığımız bir şekilde 4G’yi çöp, 5G’yi ise hemen yarın uygulayabileceğimiz bir teknoloji olarak ilan etti. Her zaman olduğu gibi kimse onu düzeltemediği için ihale 6 ay ertelendi.
- 4G’nin en önemli olaylarından biri farklı frekansları kendi içinde eriterek tek bir frekans gibi çok yüksek bir hızda bize sunabilmesi… Yani aynı İstanbul’da 1 köprü yetmeyince yanına ikinciyi ve üçüncüyü yapmak gibi. Bu köprülerin yan yana yapıldığını ve tek bir yol haline geldiğini düşünün. İşte 4G’nin avantajı o.
- İhalede 800-900-1800-2100 ve 2600 gibi 5 farklı frekans vardı. Bu frekansların içinde değişik bant sayıları bulunuyordu. Frekansları köprü, bantları şerit gibi düşünün.
- İhalenin köprü yani frekansları açık artırmaya çıkarılırken onların içindeki farklı şeritler bunun alt ihaleleri gibi konumlandı. Mesela aynı frekansta üç ihaleye ayrı ayrı paralar istendi. Neden? Çünkü bir ihale 50 şerit, biri 30 sonuncusu 20 şeritti.
- Bu arada şerit sayısı aynı olsa da ihalede dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da bazı bantların TDD bazılarının ise FDD olmasıydı. FDD dediğimiz çift şerit olmaya meyilli daha kaliteli yollar. TDD ise biraz daha kalitesiz bir yol…