Doktorlar iPad’e bayılıyor ancak tablet güvenliğinin reçetesi nedir? Manhattan Research’ün araştırmasına göre bir sağlık araştırması şirketi iPad’in patlamasından yalnızca 1 yıl sonra Amerikalı tıp uzmanlarının yüzde 30’u iPad’i derhal kullanmaya başladı ve yüzde 28’i ise en yakın zamanda kullanmayı planlıyor.
Ancak IT uzmanlarının, kurumların güvenliğine ilişkin belirttiği en belirgin problem ise bu cihazların yeterli korumaya sahip olup olmadığı yönünde. Teknoloji ilerledikçe bu cihazlar hayatımızın vazgeçilmezleri haline geliyor ve bu cihazlar genellikle şirketten ziyade çalışanların şahsına ait olduğu için IT ekiplerinin de söz konusu cihazlarda bir güvenlik kontrolü mekanizması bulunamıyor.
Bu konuda çözüm sunan yasal yollar da bulunuyor; önemli bilgilerin bir sunucuya yerleştirilerek herhangi bir başka cihazdan da erişimin sağlandığı ve Virtual Desktop Infrastructure adı verilen işletim sistemi sayesinde bu ihtiyaç giderilebiliyor. Bazı müşteriler için bu oldukça etkili bir sistem ancak yine de bulunulan noktayı bir sonraki adıma taşıyacak olan inovatif fikirlere de sırt çevirmek olmaz. Ancak tüketicilerin beklentilerini yalnızca donanımda sağlamak artık çok da yeterli değil. Yazılım alanında da fark yaratacak, hayatı kolaylaştıracak ve insanlara dokunacak çözümler getirmek mutlu bir kullanıcı deneyimi yaşatacak.
Bu konuda getirebilecek bir çözüm ise kişisel ve iş verilerini segmentlere ayırmak ve her ikisi için de uygun birer güvenlik sistemi oluşturmak olacaktır. Sağlık sektöründeki bilgi teknolojileri uzmanları iPad saldırısı ile karşı karşıyayken aslında cihaz sağlık sektöründeki güvenlik konusunda uzun vadeli bir reçete sunuyor. Bulut tabanlı uygulamalar ve güvenlik ortamından geçecek tüketici ürünlerine olan acil ihtiyacın herkesin beklentisini karşılayacağı ortada.