Londra’ya gazeteci götürüp “zarar”ı yok demek…

Türk Telekom inanılmaz bir zarar açıkladı. 493 milyon TL olarak açıklanan bu rakam sadece üç aylık bilançonun verisi… Neresinden bakarsanız bakın Türkiye’nin her şirketi için müthiş. Türk Telekom bunu çok ciddiye almamış göründü. Zira yatırımcıya gönderdikleri bültende filan bundan neredeyse hiç bahsedilmiyor. Hep ne kadar güzel şeyler yaptığı ön plana çıkarılmış resmi dokümanlarda…

Konuyla ilgili yana yakıla kaynak ararken bir anda gazetelere konuyla ilgili açıklamalar yansımaya başladı. Türk Telekom ıvırıp kıvırmadığım için bana çok fazla haber göndermez ama bu borsa haberi artık göndermesi lazım dedim. Haberin kaynağını araştırıyordum ki karşıma Londra gezisi çıktı. Londra’ya götürülen bir grup gazeteciye aslında bu zararın çok da önemli olmadığını anlatmış ilgili müdürler.

Yurt dışının havasından mıdır suyundan mıdır bilmiyorum oraya giden herkes ikna olur. Gazeteci arkadaşlar da ikna olmuşlar. Türk Telekom Grubu Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca ağzından demişler ki “Ekipman yatırımları için yurt dışındaki firmalara borçlanıyoruz. Kur zararı da tamamen bundan kaynaklanıyor. 30 Eylül tarihi itibarıyla 3. çeyreği 3.05 dolar kurundan kapattık. Zaran açıkladığımız gün ise dolar 2.89’lara gerilemişti. O gün zararımızı kapattık diyebiliriz.”

OK artık hiçbir zararı kalmadı kurumun. Yurt dışına giden gazeteciler de ikna olmuşlar. Artık dağılabilirsiniz.

Eğer yurt dışında bulunmanın heyecanı olmasaydı gazeteci arkadaşlar şunları sorabilirdi muhtemelen:

  1. Şirketi 6,55 milyar dolara satıldı. Siz şu anda ne kadar borçlandınız ki 3,05 dolar kuruyla 493 milyon zarar edip 2,89 dolar kuruyla tapi oluyorsunuz? (3 milyar küsür mü ne?)
  2. Şirket borçsuz hatta geçmiş dönem abone alacaklarıyla satıldı. Peki 25 senenin sonunda alet edeavat alımı yüzünden dolar borçlusu olursa devlet bunu paşa paşa kabul edecek mi?
  3. Bu arada Türk Telekom yetkililerinin lehine olacak bir konuyu gündeme getirelim: 2G için aldıkları varolma haklarının üstüne 3G ve 4G ihalesine dünya paralar ödediler. Yakın bir tarihte belki de 5G için lisans alacaklar. Peki bir bakış açısıyla her seferinde lisans süresinin (mesela 25 yıl) yeniden başlaması gerekmez mi?