Programlama ilkokulda öğretilmeli

Cavit_YantacTürkiye ihracatta ileri hamleler yapmaya çalışırken yazılım konusunda bir türlü istenen adımları atamıyor. Microsoft Türkiye’nin Yazılım Geliştirme Platformundan sorumlu Cavit Yantaç ile Türkiye’de yazılımın bulunduğu nokta ve ileri gitmesi için gerekli adımları konuştuk

Türkiye’deki yazılımcı sayısı ve onların özellikleri konusunda neler söyleyebilirsiniz?

Türkiye’de şu anda 30 ila 50 bin arasında yazılımcı var. Son dönemde mobil uygulamalar yazanların sisteme girmemesi yüzünden bu sayının 60 ila 70 bine tırmandığı söylenebilir. Ülkemiz üniversitelerinden yılda 5 bin mühendis mezun oluyor. Bunların yarısı yazılımcı oluyor.

Bakıldığında orta kitle yazılımcıların sayısı yüksek, yazılım mimarı sayısı düşük. Sektöründe en az 10 sene çalışmış, program kodlama yapmadan diğerlerini yönlendirebilecek, örneğin bir büyük bankanın yazılım mimarisi sürükleyebilecek yazılımcıda eksiklik var…

Türkiye’de bir yazılımcı kaça yetişiyor? Yetişmiş bir yazılımcı ne kadar kazanıyor ve ekonomiye nasıl bir katkı yapıyor?

İyi bir programcının 4 senelik bir okuldan çıktığını, ardından 4-5 senelik iş tecrübesi kazanacak kadar çalışacağını hesaba katarsak… Yaklaşık 100 bin dolara yetiştiğini söylemek yanlış olmaz. Yetişmiş bir yazılımcı ABD’ye giderek çalışmaya karar verirse yılda yaklaşık 100 bin doların üstünde kazanır. Türkiye’de ise 7 – 8 bin TL kazanır.

Yurtdışı yazılımcılarla Türk yazılımcıları karşılaştırırsak karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor?

Yurtdışında çok iyi yazılımcılar, yazılım mimarları çıkıyor. Özellikle Estonya gibi ülkelerde yazılım işini toplumun geneline yaymışlar. Microsoft gibi yazılımda dünya devi olmuş şirketlerde çok küçük bir nüfusa sahip Estonya’dan birçok mühendis çalışıyor.

Çek ve Polonyalıların yazılımda fiyat avantajları var. Bizim dil bilgimiz az. O ülkelerde örneğin Almanca konuşan yazılımcı sayısı çok yüksek. Sınırın ötesine gidip dil öğrenip geliyorlar. Bizde İngilizce bilgisi yok ne yazık ki ileriye doğru da gitmiyor.

Peki biz neler yapmalıyız o ülkelerin seviyesine gelebilmek için?

Yazılımcı sayısı olarak fazla değiliz, bunun için de maliyet yüksek. Yazılımcı sayısını artırabiliriz. Zekiyiz. Son yıllarda yabancı şirketlerin iyi yatırım yaptığı ülkeyiz. Birçok ülkenin operasyonları Türkiye’den yönetiliyor. Doğru iş tasarlanırsa IBM, Microsoft ve Oracle gibi büyük şirketlerin merkezinden kaynak çekebilecek bir yapımız var.

Ancak biz yazılım ihracatını hala metal ihracatıyla aynı yerde görüyoruz. Bulut bilişime geçip dünyaya açılalım derken bulutu kültürel ya da yasal nedenlerle kısıtlıyoruz. Dünyaya açılma trendini hep kaçırıyoruz.

Bu vizyonu paylaşmak gerekiyor: Fatih gibi projeleri bu ülke tüketime değil üretime doğru biçimde yönlendirilirse o zaman ülkemizden birçok yazılım mimarı çıkar.

Sadece üniversitelerden değil de meslek liselerinden yazılımcı yetiştirilemez mi?

Meslek liselerinde elbette yazılım eğitimi verilebilir. Microsoft olarak bu konuda MEB’de çalışmalar yaptık ve devam da ettireceğiz. Meslek liselerinde belirli seviye programlama bilgileri veriliyor şu anda. İhtiyaç duyduğumuz şey MEB ve tüm okulların bu konuya aynı Estonya’da olduğu gibi daha fazla eğilmesi… MEB’in bu konuda hazırlıkları var ancak önemli olan bu hazırlıkların bir an önce sahaya inmesi.

Sizce yazılımcı yetiştirmek için gereken ideal sistem ne olmalıydı?

Öncelikle matematik ve İngilizceye eğilmek gerekiyor. Ardından yazılım geliştirmeye ağırlık vermek gerekiyor. Dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden eğitmen alarak yetkin öğretmenler yetiştirmeye odaklanmak gerekiyor. O öğretmenlerin de öğrencileri hakkında düzenli bilgi toplamalarını sağlayıp üretici şirketlere geri bildirim vermelerini mümkün hale getirmek gerek. Öğrencileri birbiriyle yarıştırıp çıktı sağlamak şart. Çünkü her çıktı, onları motive ediyor ve daha iyi şeyler yapmaya itiyor.

Yazılım öğrenme yaşının 7-8’lere indirilmesi, şu anda tüm dünyada yükselen bir trend. Bu konuda yurt dışında yapıldığı gibi pedagoglarla çalışıp yeni bir eğitim sistemi başlatılabilir.

Mobil yazılım öncesi ve sonrası kıyaslandığında Türk yazılımcılarında nasıl bir gelişme yaşandı?

Türkiye’de yazılımda ne yazık ki yoğun bir korsan yazılım kullanımı var: Bu oranlar yüzde 62’lere geldi. Ancak mobil dünya önemli fırsatlar sundu: 2 liraya satılan programlar yazılımcıya iyi kazandırmaya başladı. Yazılımcının önü açıldı. Global dünyaya ulaşan yazılımcı sayısı arttı. Yeni iş imkanları yaratıldı.

Mobil yazılımda oyunlar şu anda çok kazandırıyor gözükse de dünyada “big data” adı verilen bir trend yükseliyor. Bizim bu alanda yer kapmamız lazım. Servis ve müşteri verilerinin dünyasında olarak dışarı açıldığı bir dünyada potansiyel gelir mobil uygulamaların kendilerinin yaratacağı gelirin kat kat üstünde…

Yazılım dünyasında önümüzde ne gibi fırsatlar var?

İlkokul, ortaokul, lise ve üniversite dahil olmak üzere gençlerin eğitimlerini kolaylaştıracak yazılımlar yepyeni bir fırsat yarattı. Bu fırsat şimdi dahi Malezya İsrail ve Katar gibi ülkelere ciddi satış yapma imkanı veriyor. Eğitim deyince genel sınıf yönetim sistemlerini de buna katıyorum. Hatta fiziksel ortamlarda yapılan deneylerin sanal ortama taşınması da mümkün olabilir.

Bunun dışında sensor teknolojileri görece olarak bakir bir alan. Yazılımcılar veriyi nasıl kullanacağına kafa yorarsa sensordan okunan verileri kullanıcıya sunulabilecekleri çok fazla senaryo bulabilir. Bence bu da kimsenin görmediği bir vagon gelecek treninde…

Yazılımcılar girişimcileri uçurur

Cavit Yantaç, yazılımcıların en önemli etkilerinin iş kurmayı hedefleyen girişimcilerde olacağını dile getiriyor. Türkiye’de sermayeye ulaşım kolaylaşmaya başladı, melek yatırımcılar hareketlendi. Daha rahat paraya ulaşabiliyorsunuz. Birinci unsur artık para değil. Ancak şu anda yeterli sayıda yazılımcının olmaması maliyetleri artırıyor, yeni kurulmakta olan şirketlerin elemanlarını elde tutmasını neredeyse imkansız hale getiriyor. Yazılımcı sayısının artması girişimcileri uçurur ve dünya çapında Facebook ve Skype gibi dev şirketlerin ülkemizden çıkmamızı sağlar.