Rus değil İngiliz Kaspersky kullanıcının idrak yeteneğine güveniyor

Dün Kaspersky konusunda bir yazı yazdım. Yazı siteden sessiz sedasız kayboldu. Tekrar koyuyorum yazıyı. Bakalım yine silinecek mi?

Rusya ortamları gerim gerim geriyor. İnsanların emekleri ve malları sınırlarda heba oluyor. Sınır kapılarında gözaltına alınan günlerce bekletilen insanlar da var. Bir daha hiçbir Türk’ün Rus sınırları içinde istihdam edilmeyeceği söylendi. Turistler gelmeyecekmiş bir daha… Böyle bir acayip dünya. Bunun içinde ben de bizim sınırlarımız içinde Rus markaları ne durumda acaba diye merak ettim.

Aklıma Kaspersky geldi. Çünkü bu bir güven işi. Bilgisayarınızı temizlesin diye koyduğunuz yazılım sizin canınıza da okuyabilir. Siz “yapmaz onlar öyle bir şey” diyerek bir güven sergiler ve bunu bilgisayarınıza yüklersiniz. Ben de bunu yapanlardanım. Birkaç yıldır kimi aletlerimde her sene düzenli bir biçimde parasını verip aldığım Kaspersky’i kullanıyorum.

Bu kapsamda ben de Kaspersky’e sorular yönelttim. Bunları sizlerle de paylaşmak istiyorum:

1. Kaspresky bir güvenlik yazılımı. Rusya ile yaşanan güven bunalımı halktaki güven unsurunu zedelediğini düşünüyor musunuz?
2. Satış rakamlarına yansıyan bir güven bunalımı göze çarpıyor mu?
3. Rusya’nın Türk istihdamına yönelik yaptırımları ve getirdikleri yasaklar buradaki çalışanları etkileyecek mi?
4. Kaspersky Türkiye’de kamu kurumlarına satış yapıyor mu?

Ne var ki bana sorduğum soruların cevabı değil genel olarak ne olur ne olmaz diye kenarda hazır tuttukları bir metin geldi. Sizlerle noktasına dokunmadan paylaşıyorum:

“Kaspersky Lab İngiltere’de kayıtlı bir şirket olup, dünyada 200’e yakın ülkede ve çeşitli bölgelerde faliyet göstermektedir. Özel bir şirket olan Kaspersky Lab’in hiçbir devlet ile organik bağları bulunmamakta ve kurum jeopolitik anlaşmazlıklara taraf olmamaktadır. Kaspersky Lab Türkiye’deki faaliyetlerine ülke kanunlarıyla tam bir uyum içinde devam ederek, özel ve tüzel kişilere sanal güvenlik hizmeti sunmaktadır. Mevcut politik durum Kaspersky Lab’ın olağan faaliyetlerini, ürün geliştirme programlarını ve gerek müşterilerine gerekse çözüm ortaklarına sunmakta olduğu hizmetleri etkilememektedir. Kaspersky Lab bir IT güvenlik şirketi olarak zararlı her tür yazılımı, menşei ne olursa olsun, bulmaya ve nötralize etmeye odaklıdır. Şirketimiz, bütün müşterilerini günümüzde sınırları aşarak uluslararası bir boyut kazanan siber tehlikelerden korumak konusunda kararlıdır. Müşterilerimizin politik gelişmelerle kurumsal faaliyetler arasındaki farkı ve siber güvenliğin önemini idrak ettiğine olan inancımız tamdır…”

Metni kim, nasıl bir iletişim yetisiyle yazdı bilmiyorum. Ben bunların içinden şu bilgileri çıkardım:

  • Biz zaten Rus değiliz ki İngiltere’de kuruluyuz
  • Devletle hiçbir ilişkimiz yoktur sözü çok şirin. Rusya bu. Putin’den bahsediyoruz. Türk olmasak, bunların bir kısmını düzenli olarak yaşamıyor olsak anlarım da… Bizi buna ikna etmek zor… O yollardan geçtik geçiyoruz biz.
  • Ben şirkete diyorum ki benim böyle şüphelerim var beni ikna edin. Onlar diyor ki “e yapmıyoruz…” He tamam o zaman diyerek ikna olmamı bekliyorlar. Onlar biz bir şey söylemeyelim, sorulan sorulara da cevap vermeyelim ama gazeteciler de öyle uzaktan gösterince ikna olsun istiyorlar. Bu mudur?
  • Son cümle bence metnin en kötü iletişimi: Kulanıcının siber güvenliğin önemini idrak ettiğine güven… Ben bir şey söylemeyeyim siz zaten biliyorsunuz diyor. Eğer Kaspersky’e güvenmiyorsa o kullanıcının idraksizliği…

Açıkçası o kadar da milliyetçi bir insan değilim. Mütekabiliyet kapsamında devlet sana bir şey yaparsa yapmaması için neler söylersin diye sorunca karşımıza çıkan metin bu olmamalı.

Evet zor bir durum bununla iletişim yapmak. Ama iletişim de insanları zor durumlardan kurtarmak ya da az yarayla kurtulmasını sağlamak için var.

“Haa İngilizmiş ayrıca ben idrak ettim” diyerek konuyu kapatayım o zaman.

Bu şarkı Eugene (Yevgeni) Kaspersky’e gelsin o zaman…

[wpdevart_youtube]O0JREwyJK2M[/wpdevart_youtube]