“Salonun ortasına kaka yapılmaz”

Bazı kurallar vardır ki çok iyi anlatılması anlaşılması gerekir. Kara kaplı kitaplara yazılır, hep yanınızda taşınır. Ama bazı kurallar vardır ki yazılı çizili hale getirmeye gerek yoktur. Hatta bu kuralları hatırlatmak bile hakaret sayılır.

Örneğin sizin evinizden içeri girmiş birine salonun ortasına kaka yapmamaları kuralını hatırlatırsanız muhtemelen o ana kadar yaptığınız en saçma hareketi gerçekleştirmiş olursunuz. Çünkü siz bilirsiniz ki insanlar zaten öyle bir şey yapmaz. Bu terbiyeyi iki yaşına varmadan zaten aldığı varsayılır insanların.

Bildiğiniz gibi hayatımızın en güzel öğelerinden biri sosyal medya… Onun içinde iş ile ilgili en güzel çalışan sitelerden biri linkedin. Genel anlamıyla iş arayan insanları çalışan arayanlarla buluşturuyor. Şirket ve çalışanlar karşılıklı bir şekilde burada ihtiyaçlarını gideriyorlar.

Buranın belli başlı bazı kuralları var, ama bunlar salonun ortasına kaka yapılmaz örneğinde olduğu gibi yazılı değil: Mesela sizinle iş konuşan birini çalışmakta olduğu şirkete reklam etmek doğru değil. Mesela çalışmakta olan birine şirketinin önünde alenen iş teklif etmek doğru değil. Mesela bir şirketin kimliğini taşıdığını söyleyerek onun rakibi olan çalışan grubundan insan çağırmak hiç doğru değil.

Bu hafta içinde bir şirketin insan kaynakları yetkilisi (ki o şirket bunun münferit bir yanlışlık olduğunu onadı) diğer şirketin Linkedin grubuna gelerek bizimle çalışmak isteyen var mı diye soruyor. Soğuk bir ortam oluşuyor tabi. Grubun içinde bulunan o şirket yetkilisi bu hareketin çok şık olmadığını belirtiyor. İK yetkilisinin tavrı ilginç: Zaten bize CV’ler gelip duruyordu.

Bu tip yanlışlar hiç yapılmamalı. Şirketlerin centilmenliklerine zeval gelmesine değmez rakipten alacakları iki üç kişi… Hiçbir insan kaynaklarından sorumlu genel müdür yardımcısının altında çalışanlara böyle yapmayın demesine de gerek olduğunu düşünmüyorum. Sebebini yazının başlığında ve giriş bölümünde anlatmaya çalıştım.