Bir girişimci, Hollanda’da 70’li yıllarda Hollanda Almanya arasında yük taşıyan iki direkli bir yelkenliyi tekrar eski günlerine döndürerek yük taşımaya başladı. BBC’nin haberine göre iki yıldır bu gemiyi eski günlerine döndürmek için harcayan bu girişimci, Hollanda’nın Amsterdam kentinden başlayarak, peynir, şarap ve zeytin yağı dahil karışık yükler taşımaya başlamış. 40 metre uzunluğundaki bu gemi, Portekiz’in Porto kentine ve oradan tekrar geriye doğru yolculuk yaptı. İspanya, Fransa ve İngiltere’de mal indirip bindirmiş.
70 ton yük ve 12 yolcu taşıyabilen De Tukker isimli bu yelkenli geçmişte, Hollanda ve Almanya kıyıları boyunca inşaat malzemeleri ve ürünler taşıyormuş. Sonra tabi yük taşıma işi sıvı yakıtla çalışan gemilerin kontrolüne geçmiş ve istatistiklere göre taşıma sektörü küresel karbon emisyonunun yüzde 3’ünü oluşturuyormuş.
Modern yük taşıma gemileriyle kıyaslandığında yelkenli gemiler virgülden sonraki rakamları bile temsil etmiyor. Modern bir gemi 20 bin 500 konteyner taşıyor. Yelkenli gemiler 70 metrekübe anca erişiyor. Bu da yelkenlileri verimsiz yapıyor elbette. Mesela yelkenliyle bir ürün modern bir gemiyle 30-40 günde gelirken yelkenliyle gitmesi 70 günü buluyor.
Peki bu iş neden yapılmalı? Çünkü çevresel faktörler… Özellikle küresel ısınmanın gösterdiklerine bakacak olursak dünyayı daha fazla kirletmemiz mümkün gözükmüyor. Ama verdiği ürünü haftalarca bekleyen müşteriler bunu kabul eder mi? Sırf dünyayı temiz tutmak için yavaş olsun dünya bize kalsın derler mi?
Bana demezler gibi geliyor.
Şu ana kadar bazı gemiler yakıtın yanına ekstra yelken taktırmış. Ancak bu rakam 100 binde 50…