Sampaş A.Ş. işbirliği ile geliştirilen Türk Telekom Belbil hizmeti, belediyelerin ihtiyaç duydukları yazılım ve uygulamalar için gerekli olan altyapı, yazılım, erişim, depolama ve eğitim maliyetlerinden tasarruf etmelerini sağlıyor. Aynı zamanda verilerin Türk Telekom Veri Merkezi’nde güvenli bir şekilde saklanmasına imkan sunuyor.
SaaS (Sofware as a Service/Hizmet olarak Yazılım) modeli üzerinden hizmet veren Belbil, yaklaşık 2 bin belediyenin BT gereksinimlerini esnek çözümlerle karşılayabilecek. Belediyelerin gerçekleştirdikleri BT yatırım maliyetini ortadan kaldıran bu hizmet karşılığında, sadece aylık hizmet bedeli ödenecek.
Türk Telekom’un belediyelerin tüm bilgi teknolojileri (BT) işletme ve yönetimini üstlendiği yenilikçi Belbil hizmeti sayesinde belediyeler, hizmetlerini profesyonel bir anlayışla sunabilecekler. Türk Telekom Belbil, Türkiye’nin e-devlet yapısının önemli bir halkasını oluştururken, hem belediyelere hem de belediyelerden hizmet alan vatandaşlara değer yaratacak.
BT uygulamalarını Türk Telekom Belbil’e emanet ederek donanım ve yazılım masraflarından tasarruf etmek isteyen belediyeler, “Başlangıç”, “Standart” ve “Pro” paketlerinden kendilerine en uygun olanı seçebilecek.
“Belediyeler bunu nasıl kullanmalı” sorunsalı aslında Türk Telekom’dan bize geçilen ve üst tarafta sizine paylaştığım bültenin temel sorunsalı olmalı. SaaS kavramı, çok da içeriği açılmadan kullanıcılarla paylaşılmış. Aslında olay şu olmalı: Türk Telekom gerek bulut hizmeti gerekse bağlantı alt yapılarını yazılımlarla bir araya getirmeli. Örneğin belediyelere yazılım hizmeti olarak kendi internet sitelerini hayata geçirme, internet üstünden vatandaşa randevu alma, sokakların kazılmasını uzaktan denetleme gibi sadece belediyelere özel programlar sunulmalı. Türk Telekom’un bünyesinde barındırdığı yazılım gruplarıyla bunu yapacak gücü kesinlikle var. Bu yazılımlar öyle bir verilmeli ki belediyeler bunları almak/kiralamak zorunda kalmalı. Bunun karşılığında da sorgusuz sualsiz Türk Telekom Grup hizmetlerini kulanmalılar.
Aslında bu bir teknolojik bulut bülteni değil, zihniyet dönüşümü bülteni olarak sunulmalıydı.