Türk Telekom rehin mi değil mi?

Dün de basınımızın yaptığı hatalar ve içinde bulunduğu aymazlık üzerine bir yazı yazmıştım. Türk Telekom’un bugün yaptığı düzeltme bunun üstüne tuz biber ekti. Sadece birkaç gazetecinin detayını net bir şekilde yazabildiği gibi Türk Telekom’da sermayesi olan şirket, Ojer Telekomünikasyon AŞ’nin borcu var. Bu da bugünün hikayesi değil nereden baksanız bir ay önce ortaya çıkmış ve tartışılmış bitmiş bir şey.

Nedendir bilmiyorum, bir anda ortaya Türk Telekom borçlarını ödeyemiyor gibi bir şey çıktı. Şirket borçlarını ödeyemiyor olabilir ama elde bunu destekleyecek bir veri yok. Her ne kadar eski karlılık düşmüş, yerlerde sürünüyor da olsa gelirleri halen çeyrek bazda 4 milyarın üstünde, kuvvetli bir şirket bu.

Türk Telekom yaptığı açıklamalarda şu ilginç ibare var: Türk Telekomünikasyon A.Ş. ve iştiraklerinin finansman anlaşmalarında hissedarlarının borçlarını vaktinde ödeyememelerinden doğabilecek mütekabil temerrüt (cross-default) hükmü bulunmamaktadır. OTAŞ’ın şirketimizin hiçbir finansman sözleşmesinde garantörlüğü bulunmamaktadır. Şirketimizin OTAŞ lehine verilmiş herhangi bir teminatı bulunmamaktadır.

Bu ibare benim kafamı karıştırmışken Türk İnternet‘ten Füsn Nebil arşivciliğini konuşturdu ve beni uyardı. Mayıs 2013 tarihinde Türk Telekom’un Kamu Aydınlatma Platformu’na yaptığı açıklama söylenenlerin tersini dile getiriyor:

“Ojer Telekomünikasyon A.Ş, 22 Mayıs 2013 tarihinde US$4.478,000,000 ve  avro 211,970,000 tutarlarında bir kredi anlaşması imzalamıştır.

Kredi anlaşmasında Akbank T.A.Ş, BNP Paribas Fortis, Citi, Deutsche Bank AG, London Branch, J.P. Morgan Limited ve Türkiye Garanti Bankası A.Ş. Yetkili Lider Düzenleyici (Mandated Lead Arrangers) ve Koordinatör (Coordinating Bookrunners), BNP Paribas Dökümantasyon Temsilcisi (documentation agent), Citibank International PLC  Kredi Temsilcisi (Facility Agent) ve Citicorp Trustee Company Limited Teminat Temsilcisi (Security Agent) olarak görev almıştır. Kredinin kullanım amacı mevcut borçların refinansmanı ve vadesinin uzatılması ve bu yolla hissedarlarımıza temettü ödenmesidir. Daha önceki kredi anlaşmalarında olduğu gibikredinin teminatı olarak şirketinizin hisseleri rehin verilmiştir. Hisselere ait tüm haklar Ojer Telekomünikasyon A.Ş.’de kalacaktır.”

Yani olay şu: OTAŞ, Türk Telekom diye bir şirket almış, bunun parasını da krediden edinmiş. Açıklamadaki bir kova bankadan aldığı paraya karşılık da bu şirketin hisselerini rehin göstermiş. Bu, şuna benziyor: Siz bir araba aldınız ve tamamını krediyle aldınız. Eğer taksitlerinizi ödeyemezseniz banka arabanızı alacak.

Ha devletle yapılan anlaşmanın detaylarını bilmiyoruz. Ben devlet olsam bu sözleşmenin içine “ben söylemeden bu şirketi ona buna satamazsın” diye bir madde koyardım. Devlet bu maddeyi koydu mu bilmiyoruz, en azından ben bilmiyorum.

Çünkü… Türk Telekom gibi ülkenin alt yapısının sahibi bir kuruluşun öyle patrondan patrona sekmesi kabul edilebilir bir şey değil. Bugün ben ülkeye zarar vermek isteyen bir düşman ülke olsam alırım bu kocaman şirketi yavaşlatırım… Ülkenin canına okunur bu yüzden.

Umarım köprü geçişlerinin fiyatı ve tüp geçidin ışıklandırması gibi konularda ivedilikle açıklama yapan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bu konuda kamuoyunu habersiz bırakmaz…