Türkiye’nin çok önemli teknoloji fuarlarından birindeyim. 3. Global SatShow isimli fuarda Türkiye’nin uyduyla ilgili tüm bileşenleri bir araya gelmiş, uzaya nasıl çıkarız, orada ne yaparız gibi şeyleri masaya yatırmış şahane şeyler tartışıyor. Bu tartışmaları size peyderpey aktaracağım.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan çıkıp bizim kendi uydumuzu nasıl ve hangi şartlarla yapacağımızı anlattı. Bize bu aşamalara nereleren geçerek geldiğimizi anlattı. Gerçekten geldiğimiz nokta göz kamaştırıcı. Onu dinleyince etkilenmemek elde değil. Uzay teknolojilerinin Türkleştirilmesi için atılan adımları takdir etmemek elde değil.

Ne var ki işin bir diğer yönü var. 2021 yılına kadar atacağımız 5A, 5B ve 6A uydularıyla gurur duyarken kapının önüne çıkıp uydu şirketleriyle konuştuğumuzda görüyoruz ki biz daha mevcut uydu kapasitelerini doldurmadan yeni uydular peşinde koşuyoruz.

Konuyla ilgili sektörden birkaç kişiyle konuştum. Bizim uydularda teknolojik bir sorun mu var da kimse bizimkilere gelmiyor diye merak ediyor insan bu kadar uydu kapasitesi boy dururken.

Bize söylenenlere göre teknolojik hiçbir sorun yok. Fazlamız var eksiğimiz yok. Ancak bizim satış sorunumuz var. Bizim uydularla gurur duyduktan sonra kapının önüne çıktığımızda gerçek hayatla karşılaşıyoruz: Türk uydularının kapasiteleri, atıl durmasına rağmen inanılmaz derecede pahalı. Bu kahpasiteleri almak isteyen bir şirket yetkilisi diyor ki Türk uydusu için size verilen 5 bin dolar fiyata karşılık Eutelsat 1.500 dolar fiyat çekiyor. Doğal olarak tüm şirketler de neredeyse 4 kata varan fiyat farkı yüzünden Alman ve Fransız uydularına yöneliyor.

Türk uyduları sadece kimi şirketlerin alma zorunluluğu yüzünden kapasite satabiliyor. Yani devlet zorlamasa onu da satamayacaklar.

E verin o zaman bu uyduları bizim özel sektöre onlar satsın. Yok onu zaten yapmıyoruz.

Gökyüzünde şıkır şıkır uydularımız, yarım milyar dolarlık yatırımlar halinde bomboş dönüp duruyor. Bizim televizyonlarımız da dahil olmak üzere herkes yabancı uyduları kullanıyor.

Devlet satamıyor işte. Bunu daha önce defalarca gördük. Bu kadar basit.