kasarSuriye bizi hangi alanda geçebilir? Spor? Sanat? Bilim? Ekonomi? Ben bunların hiçbirinde geride kalacağımızı düşünmüyorum. Ama ne yazık ki teknoloji alanında ülkemizin kritik bilgilerine girdikleri için bizden daha iyi olduklarını söyleyebilmek mümkün. Konuyu TKNLJ formatında sizlerle maddeler halinde paylaşmak istiyorum:

  • Kendilerine ‘Suriye Elektronik Ordusu’ adını veren Beşar Esad yanlısı hackerlar, aralarında Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayi ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın da bulunduğu kurumların e-posta hesaplarının ele geçirdi.
  • Mart 2009 ve Kasım 2012 yıllarına ait e-posta yazışmalarında; ABD Başkam Barack Obama’nın dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a yazdığı özel mektuptan eski ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’na ve Müsteşar Yardımcısı Ömer Orhon’a gönderdiği Suriye ile ilgili gizli yazışmalara, büyükelçilerin ve bürokratların özel ve işle ilgili yazışmalarına kadar çok sayıda gizli kalması gereken e-posta yayınlandı.
  • Baktığımızda paralel yapının başbakanı ve arkadaşlarını dinlemesi mi daha kötü yoksa adı geçen çok yüksek güvenlik seviyesindeki kurumların elektronki postalarının okunması mı? Ben oyumu ikincisinden yana kullanırdım…
  • Bu ülke Dışişleri Cumhurbaşkanlığı ve Savunma Bakanlığı elektronik postalarına sahip çıkamıyorsa o ülkede bilgi güvenliğinden bahsetmek çok zordur
  • Bu arada işi sadece Suriye’ye maletmeyelim: Mesela siz Rusya olsaydınız ve elinizdeki hackerlar ile bu bilgileri ele geçirseydiniz bunu dünyaya nasıl duyururdunuz? Ben olsam ülkenin en büyük düşmanı olan Suriye’yi kullanırdım. Sonuçta Suriye gibi bilgisayar ve interneti olmayan bir ülkenin mi bunu yapmasını beklersiniz yoksa onun gizli destekçisi Rusya’nın mı? Ben oyumu ikinciden yana kullanırdım.
  • Kim yapmış olursa olsun, 2012 yılının sonunda kurulan Siber Güvenlik Kurulu ve yine içinde kurulan SOME isimli Siber Olaylara Müdahale Ekibi’nin başarısız olduğunu söylemek mümkün.
  • Ülkenin bilgi güvenliği ve sınır güvenliği arasında belirgin bir fark olduğuna inanmıyorum. Bir an önce bundan dersler çıkarılmalı ve acilen gerekli adımlar atılmalıdır. Bilgi güvenliği, hele Dışişleri ve Genelkurmay gibi kurumların güvenliği tartışmaya açık değildir. Emeği geçen herkes kendini en baştan sorgulamalı; seçim, siyaset, başkanlık gibi konular bir kenara bırakılarak bu alana ağırlık verilmelidir…