Ulaştırma Bakanı’nın ısrarla anlamadığı şeyler

lutfi elvanUlaştırma Bakanı Lütfi Elvan baktı herkes internet düzenlemelerinin karşısında yine konu hakkında eksikliklerini ortaya koyan açıklamalar yaptı. TKNLJ stilinde hemen üstünden geçelim bakanın karşısı boş kalmasın:

Telefonunuzla ilgili detay istediğinizde aranan numara, ne kadar süreyle konuştuğunuz gibi 3-4 temel bilgi veriliyor. Dolayısıyla trafik bilgileri bundan ibaret olacak. Birilerinin ifade ettiği gibi, ‘şöyle detay bilgiler, içerik olacak’, bunlar söz konusu değil. 

Ben neyi anlatamadığımızı da çözememeye başladım. Çok net: Siz benim http://www.tknlj.com/turkiyedeki-fiber-tunelleri-bogaz-manzarali-mi/ adresine girdiğimi görürseniz orada ne olduğunu da görürsünüz. Bu da beni fişlemenize yol açar. Ama siz 0532 xxx nolu telefonu aradığımda benim neler konuştuğumu göremezsiniz, bu fişleme olmaz. Bu kadar basit bir konuda neden anlaşamıyoruz?

Eğer böyle bir yanlış anlaşılma söz konusu ise bunları giderebiliriz. Bu yönetmelik veya başka şekilde olur ama bu yanlış anlaşılmayı gidereceğiz. Nasıl yapılacağına bakacağız, şu an bir şey söyleyemiyorum” karşılığını verdi.  

Bir şanlış anlaşılma yok. Kaldı ki niye raydan çıkmış kanunu yönetmeliklerle yerine sokmaya çalışıyoruz? Hukuken kanun yönetmeliği döver. Yönetmelik kanunu düzeltmek için değil çalışacak insanlara çerçeve vermek için kullanılmaz mı? Kötü ve alelacele kanun çıkarıp bunu yönetmeliklerle düzeltmeye çalışmak da neyin nesi? Yakışıyor mu koskoca ülkeye bu?

Takdir Sayın Cumhurbaşkanı’nın…Eğer bir yanlış anlaşılma veya trafik bilgilerine yönelik farklı bir anlaşılma söz konusu olacak ise buna açıklık getireceğiz.  İçerik olmayacak. Kesinlikle trafik bilgilerinde içerik olmayacak. Ne olacak; IP numarası olur, süre olur, tarih, bunlar olur, başka hiçbir şey olmaz. Biz bununla sınırlı tutacağız. Bir telefon detay bilgisinde yer alan hususlar neyse onun ötesine geçmeyecek.

Takdir tabii ki Cumhurbaşkanı’nın. Ama bu kadar üstüne gidilmez ki işin? Bu takdir hakemin ama o futbolcu elle dokunursa el vermenin yanlış olduğunu anlatmak için elimizden geleni yapacağız gibi bir şey… yapmayın bunu devletin tepesine… Adam zaten karşı çıkmakta çok zorlanıyor partiye…

Şu anda yasa sayın Cumhurbaşkanı’nda. Şu anda bir şey ifade etmemem, şu aşamada mümkün olmaz. Ama rahat olun.

Benim rahat olmamın yegane yol, benim bilgilerimin tutulmaması, benim sitemi bürokratların değil hukukçuların kapatması, benim stemin kanunsuz olmadığnı kanıtlamak içi mahkeme mahkeme gezmemem…

Kim kalkıp orada engelleme yok diyorsa, doğru söylemiyor. Her tarafta, özellikle yasadışı olan bir takım hususlar internet ortamına düşerse, hakaret,  iftira, özel hayatın gizliliğini ihlal gibi hususlarda da bu tür engellemeler yapılıyor. Avrupa’da da yapılıyor, gelişmiş ülkelerde de yapılıyor.

Kesinlikle öyle… Ama orada bu işi TİB benzeri kurumların başına konmuş bürokratlar değil, hukuk sistemi yapıyor. Ama hukuk yavaş söyleminin arkasına saklanmıyor onlar. Hukuku hızlandırıyorlar. Mahkemeleri eğitiyorlar. Mahkeme gözünü kapatıp herkese eşit davranıyor. Başbakanın abisine ayrı muhalefet partisi liderine ayrı davranmıyor.

Bizim aslında yapmak istediğimiz, inanın internetin daha sağlıklı kullanımını temin etmek, interneti daha açık hale getirmektir. Biz burada interneti engellemiyoruz. Sansür yok.

İnterneti kapatacak olan adamı dokunulmaz yaparak interneti açık hale getiremezsiniz. Hala TİB başkanına dokunulmazlık getirme sebebini açıklayamıyorsunuz işte. Söyleyn yahu arada bir kaçıracak o yüzden zeval gelsin istemiyoruz adama deyiverin… Düpedüz sansür bu işte.

O kadar mükemmel düzenlemeler, uygulamalar var ki kimse onları görmüyor. Hapis cezalarını kaldırıyoruz, internet sitesinin tamamıyla kapatılmasını, doğrudan kapatılmasını engelliyoruz. Kimse bunları konuşmuyor.

Hapis cezalarını kaldırıyoruz diye övünmek de neyin nesi? Mesela idamı kaldırdık diye övünebilir misiniz? Şu anda 14 yaşında tecavüze uğramış kızlarımız bu işi kendi rızalarıyla yaptılarsa eza indirimi yapacağız maddesini kaldırdığınız için vünebilir misiniz? Tabii ki kaldıracaksınız. Bir içeriği kaldırmayan adamı hapse atmak da neyin nesi?  Övünmek için daha doğru dürüst şeyler bulun allah aşkına…

Şu an İngiltere’de Google 100 bin kavram ve kelimeyi otomatik olarak  engelliyor. Mahkeme kararı mı var bunlarla ilgili?  Google engelliyor. 100 bin kelime ve kavram…Aradığınız zaman da ‘engellenmiştir’ mesajı almıyorsunuz, ne mesajı alıyorsunuz, ‘bulunamadı.’ Engelleniyor ama bulunamadı mesajı alıyorsunuz. Her yerde var bu.

Google hangi kavramları engeliyor var mısınız bakmaya? Evrensel hukuk kurallarının, gerçek nefret suçlarının oluşumunu engelliyor. 17 aralık sonrası akla gelen kuralların o anda yansıtılması değil… O yüzden bence Google kapatmaları bizim hükümetimizi zor durumda bırakabilir.

İngiltere’de İnternet Watch Foundation denilen vakıf, kara liste oluşturuyor, bu listeyi internet servis sağlayıcılarına gönderiyor. İnternet servis sağlayıcıları da bunları otomatik olarak engelliyor. Lütfen bunları görelim. Trafik bilgileri… İngiltere’de bugün 2 yıl trafik bilgileri saklanıyor. 1-2 yıl arasında değişiyor. İtalya’da bir yıl saklanıyor. Slovakya’da 6 ay…Kimse bunu konuşmuyor.  Avrupa’nın bir çok ülkesinde trafik bilgileri tutuluyor. Almanya hariç çünkü Almanya’da Anayasa Mahkemesi’nin bir kararı var. Almanya hariç diğer ülkelerin hemen hemen tamamında trafik bilgileri tutuluyor. Bunlar hiç konuşulmuyor.

Bunlar konuşuluyor. Ama şunlar hiç konuşulmuyor: Bu ülkelerde gerçek hukuk kuralları yürüyor. Mesela bir süre sonra birsi çıkıp da “aa bunları biz dinlemedik ki paraleller yapmış” demiyor. Veya yandaş bir gazete çıkıp da “kırmızılı kadına biber sıkan polis değilmiş aslında kim olduğunu biz de bilemedik çünkü yüzünde maske vardı” da demiyor.

Ben bu ülkenin kanun uygulayıcılarına güvenmiyorum. Bu yüzden de aman canım ne olacak diyemiyorum. Bundan iki sene sonra devlete iş yapmak istediğimde internet kayıtlarıma bakıp “bu Aydınlık gazetesi okuyormuş içeriğini göremiyoruz ama Aydınlık gazetesi işte almayın bunu” diyebilir. Demez mi? Bu kadar güveniyor musunuz devletin organlarına? Ben güvenmiyorum.

Bunları söylediğim için hapse atılır mıyım? Onu bile bilmiyor onun için bile güvenmiyorum devlete, kusura bakmayın.