Vestel tek başına Çin oluyor

Vestel_OLED_TV_2Tüm dünya kayıtsız şartsız Çin’e gidip üretim sistemlerini onlara devretti ya. Vestel bunun tek seçenek olmadığını gösteriyor cümle aleme. Ulaşım yollarının kesişim noktasında, üretmeye alışmış çalışkan bir Egeli kitleyle, artık olgun bir yaşa gelmiş üretim bilgi birikimiyle beyaz eşyadan bilgisayara, tabletten telefona kadar teknolojiye katkıda bulunuyor.

Bu sene IFA’nın en büyük katılımcılarından biri oldular. 3 bin metrekarelik bir alanda 730 farklı ürün tanıtacaklar. 2016’nın mutedil darbeli ortamında 152 ülkeye mal satıp yüzde 24 büyümek enteresan bir gelişme. Avrupa pazarının TV üretiminde ikinciler. Beyaz eşyada ilk beşin içindeler.

IFA ortamında duyurdukları ürünler iyi hoş ama bence orada yapılan en önemli duyuru Toshiba oldu: Vestel, stratejik ortaklıklarını güçlendirme hedefi doğrultusunda Toshiba ile marka lisans anlaşması imzaladı. İmzalanan bu anlaşmayla Vestel, bu yıl sonuna kadar Toshiba için Avrupa’da yeni bir yapılanma ve organizasyon oluşturarak Toshiba markalı TV’lerin Avrupa pazarında üretim, satış, pazarlama ve tedarik zinciri gibi faaliyetlerinden sorumlu olacak. Bu işbirliği İngiltere’de başlamak üzere, Avrupa pazarında geniş bir dağıtım ağı kurmakla sürecek. Hedef olarak Toshiba’nın pazar payını yüzde 5’in üzerine çıkarmak konmuş. Vestel olarak hali hazırda Avrupa TV pazarında yüzde 20 paya sahip. Toshiba ile bunun artırılması hedefleniyor.

Vestel Avrupa’nın yeni beyaz eşya Çin’i olmaya aday. Dediğimiz gibi çok temiz üretiyorlar, üstelik üretimden hemen sonra denize indirdikleri malları neredeyse saatler mertebesinde Avrupa limanlarına dökebilecek. Ama attığım başlığı kendi kendime yalanlayayım: Vestel Avrupa’da Çin’den daha farklı bir yere könomlanacak: Çünkü Vestel aynı zaanda pazarlama yeteneklerine sahip. AliBaba.com adresinde toplaşan on tane ucuzcu Çinlinin aksine  tüketiciyi tanıyor, ona göre ürün çıkarıyor ve fiyat ayarlaması yapıyor. Bu bakış açısıyla teorik olarak Çin’den daha fazla kazanıyor.

IFA’ya gittiğimiz yıllarda “ah keşke Türkler olsa burada da biz gelemesek” derdik. Bu sene IFA’ya gidemedim. Umarım bu fuarı hep bu kadar domine ederiz de ben bir daha IFA yüzü görmem…