Yaşlıları kandırmanıza izin vermeyeceğiz

lonelinessYıllarca bu ülkede herkesin hakettiği internet ve teknolojilerine kavuşabilmesi için çırpınıp durduk. Amacımız herkesin bu konuya merak salması ve internet gibi teknolojilerin peşinden koşmasıydı. Önce gençleri işe ısındırdık. Bir bilişim muhabiri olarak zaten olması gereken bu gelişme, bizi çok yormadı. Sonra çocukların internet ortamına merak salmasını ve buradan mümkün olduğunca faydalanmasını sağlamaya çalıştık. Çocuklar o ya da bu şekilde, koruyucu devlet büyüklerinin internetin manevi varlığını kötülemesine rağmen internet ve teknolojileri sevdi. Sonra sıra büyüklerimize geldi.

Teknoloji onların yeni şeylere adapte olma güçlerinden çok daha hızlı gelişiyordu. Çok teknolojiden uzak bir kuşağın son temsilicisi olarak onlara bunların neye yaradığını anlatmak, onların eylemsizlik maliyetiyle kıyaslanamıyordu. Yani evde kitap okumak internete girmeyi öğrenmekten daha elverişli geldi bir süre boyunca. Ancak sonrasında internetin bilgi alma, eğlenme ve en önemlisi diğerleriyle iletişim kurma gibi güzellikleri sayesinde onlar da bizzat teknolojinin içine girdiler.

Eni konu gayet iyi kullandılar. Bizzat kendi ailemden görebildiğim kadarıyla günlerinin çok ciddi bir kısmını internette, sosyal medya ortamlarında ve gazetelerin içinde geçirmeye başladılar. Bugün önyargılardan sıyrılmış adamakıllı bir anket yapılsa bunun sonuçları net bir biçimde ortaya çıkar. Ama hemen akabinde ülkemizde çirkin bir pazarlama taktiği başladı: Yaşlı insanları kandırmak ve onların kimi yetersizliklerinden faydalanarak onları kandıracak projeler geliştirmek…

Bunları bir örneği yine bizzat kendi ailemden örnek vermek istiyorum: Bir telekomünikasyon şirketi 60 yaşının üstündeki annemi arayarak “çok hesaplı” telefonla konuşma hizmeti için numarayı kendine taşımak istiyor. Annem anlattıklarına inanıyor ve imza atıyor. İmza atarken kesinlikle hiç de indirim sağlamayan bir yıllık kontrat imzalatılıyor. Tahmin edeceğiniz gibi eğer siz bir yıl gibi uzun süreli bir yükümlülğe giriyorsanız bir şeyler vermelisiniz. Hayır öyle bir şey yok. Hizmet iyi mi? Hayır. Sonuçta internet hizmeti bir süre sonra Facebook’a gimemeye başlıyor. Neden giremiyor diye baktığımızda, kurumu aradığımızda bizi ilgilendirmez sonuçta başka yerlere girebiliyorsunuz diyorlar. Bilgisayarları farklı ağlarda deneyince Facebook’a girebildiğini görüyoruz. VPN bağlantısı yapınca aynı şekilde girdiğini görüyoruz. Ama bu şirketin “Dopungli” bağlantısıyla sosyal medya açılmıyor. Bizi ilgilendirmez diyerek konuyu kapatıyorlar. O zaman sizden çıkalım dediğimizde ise 200 TL cayma üçreti istiyorlar.

Aynı şekilde Türksat’tan artık dijital yayın izleme önerisi geliyor. Yine bir senelik anlaşılmaz bir sözleşme imzalanmış. Dijital yayınlar eve gelirken bir süre sonra gelmez oluyor. Telefon açılıyor, eve elemanlar geliyor. Sonra evdeki sorunun bahçedeki dolapla apartman dairesi arasındaki bağlantıdan kaynaklandığını söylüyorlar. Ama onların görevi olmadığı için dokunmuyorlar. Evinde oturan emekli bir kadının bu sorunu nasıl çözeceği konusunda herhangi bir yol göstermiyorlar. Bunu nasıl yapacağı konusunda yardım istemesine yol göstermelerini rica etmesine rağmen bunu yapmıyorlar. Telefon açtığımızda bizim sorumluluğumuz değil diyorlar. Şu anda çalışmıyor o zaman kapatın dediğimizde 200 liralık cezayı gösteriyorlar.

Bu gibi şeylerin hukuksuzluğunu tartışmaya açmıyorum. Mutlaka imzalattıkları kağıtların 4 punto büyüklüğündeki bölümlerinde kendilerini haklı çıkaracak bir cümle sıkıştırmışlardır bir yerlere… Ne olacak internet olayını aynı paraya 25 megabit internet hizmeti aldığımız Superonline ile değiştirip Dopingli hatlardan çıktık. Aynı şeyi Digiturk’e geçerek dijital yayınlar için de halledeceğiz. Ceza olarak bizden alacakları para onların son kazandıkları para olacak. Zaten pazar küçüklüğü ve artmayan abone sayıları da verdikleri hizmetin yetersizliğinin önemli göstergesi.

Ama bizim eser beser teknoloji dünyasına soktuğumuz bu insanları teknolojiden soğutma, kötü hizmetle güvenlerini sarsmanın karşılığını ödeyemezler. Onların teknolojiyle buluşması için verdiğimiz çabaları birkaç aklıevvel iki kuruş fazla kazansın diye göstermedik.

Buradan açık bir biçimde onların müşterilerine, özellikle de yüksek hayat tecrübeli bu insanlara yaptıklarını hazmedemiyorum. Lütfen siz de hoş görmeyin ve tepkinizi koyun. Piyasada bu tür şirketleri barındırmayalım…

Devlet bu konuda şikayetleri alabilmeli, bunu da yaşlı insanların kolayca yapabileceği bir hale getirmelidir. İnsanına sahip çıkmak böyle olur.