Bir sabah kalkarsınız ve bilgisayarınızda bir sorun olduğunu görürsünüz. Bir sürü internet sitesine gitmekte zorlanmaktadır bilgisayar. Facebook, Twitter, Whatsapp ve Youtube… Hiçbiri çalışmamaktadır. Modemi açıp kapatırsınız, bilgisayarı açıp kapatırsınız. Hikaye. O zamana kadar aklınızda hala yüksek demokrasili bir ülke vardır.
Sonra bir anda aklınıza gelir ve VPN açarak denersiniz interneti girmeyi. Gelmeyen tüm siteler takır takır gelmeye başlar. O zaman kafanıza dank eder. Kesinlikle bir engellemedir bu. Neyi niye engellediklerini düşünür durursunuz.
Aklınıza terörist bir saldırı yapılmış olma ihtimali gelir. Çünkü genellikle terörist eylemlerden sonra anlamsızca kesilmektedir internet. Gazeteleri gezersiniz ve böyle bir şey çıkmaz. Zaten sabahın körüdür. O saatte terörist eylem olmaz diye düşünürsünüz. Ardından aklınıza Irak’a doğru gönderilen tanklar gelir. Girdik mi Irak’a o yüzden mi kesiliyor internet diye düşünmekten alamazsınız kendinizi.
En son bir haber düşer. Bir partinin milletvekilleri tutuklanmış diye. İnşallah budur demekten alamazsınız kendinizi. Öteki ihtimaller savaş ve yoğun terörist aktivite olunca beyniniz kendini böyle korur her şeyden…
Whatsapp, Facebook ve Twitter iletişimimizin ayrılmaz bir parçası. Yaptığınız iş her ne olursa olsun bunların kapatılmaması gerekiyor. Bunları kapatma yetkisinin “hadi kapatalım artık” kolaycılığında bir adamın elinde olmaması gerekiyor. Çünkü yarın bir gün bu adam hükümetin engel olamayacağı bir kalkışmaya kalkıp hepimizi kapatabilir.
Ama siz demokratik bir ülkede yaşadığınızı yaşattığınızı söylüyorsanız böyle olayları yaşatmamalısınız vatandaşınıza. Eğer yaptığınız her olayda tüm iletişimi kesebiliyorsanız ne demokrat değilsiniz. Eğer birini tutukladınız diye sosyal medyadan konuşacak insanlardan korkuyorsanız iktidar ya da muktedir de değilsiniz.
Ben sizin oranızın buranızın keyfine göre kapatabildiğiniz bir interneti de istemiyorum, sizin kötü ve sözde demokrasinizi de istemiyorum.