Facebook an itibarıyla Meta oldu. Önemli dönüm noktalarından biri bu gelişme. Sebep ve sonuçlarını TKNLJ formatında maddelerle inceleyelim:
- Facebook “The Facebook” adıyla kurulmayı çalışıldı. Sonra gelen istekler doğrultusunda facebook.com oldu. Dünyanın en çok bilinen markalarından biri oldu. Hatta sektörün bir bileşeni olsa da sektörüne isim verdi: Bir nesil sosyal medyayı “fesbuka girmek” tanımladı.
- Bu kadar tanınmış bir ismin böylesine çağrışımı bile olmayan bir yeni isimle çıkışını planlaması için gerçekten çok önemli işler yapmış olması gerek. Zaten gidişat da onu gösteriyor.
- Meta ismi epeydir sektörün belli isimleri tarafından konuşulan sanal dünya yalan dünya Metaverse’ten geliyor. Birileri bunu “ooo uuuu aaaa” nidalarıyla ansa da sanal ortamda sanal karakterler atanmasıyla konuşup yazışılabilen bir sanal dünya bu…
- Herkesin büyük büyük kelimeler ettiklerine bakmayın. Aynı bilgisayar oyunu gibi bir karakter yaratıp içinde fıtı dolaşacak o şekilde birileriyle konuşacak ve zaman geçireceksiniz. Bu yazdığıma bile tekme tokat girecek birileri çıkacaktır. Ama beyninize takılan bir implant ile oradaki soğuğu kokuyu dokunma hissini biri size vermedikçe çocukların oynadığı aptal oyunun konuşmalı olanından hiçbir farkı yok.
- Z kuşağı uzun zamandır bunu oyunlarında düzenli olarak kullanıyor zaten. Hatta 2000’li yılların başında oğlumla arkadaşının şu sohbetini duydu bu kulaklar: “Annem pilav getirdi beni düşman ateşinden koru…” Onlar zaten orada yaşıyorlar çünkü öylesi ortamların içine doğdular.
- Mark Zuckerberg’ün bunu neden yaptığını anlayabilmek için belki de içinde bulunduğu duruma bakmak lazım: Facebook ile müthiş bir çıkış yakaladı. Önce milyarder sonra neredeyse trilyoner şirket sahibi oldu. Ama şunun hesabını kimse yapmamıştı yapamazdı da: Gelen bir sonraki nesil anne babalarıyla aynı yerde arkadaşlarıyla konuşmak istemiyordu. Çocuklar snapchat’ten Instagram’a kadar uzanan bir yelpazede geri dönmemek üzere o ortamı terketti. Anne babalar da bir süre sonra orada ayaklarını denize sokmak veya yedikleri yemekleri etiketlemekten sıkıldı. Instagram biraz çalıştı ama orası hep diken üstünde kaldı. Kullanıcıya dokunmak için büyük paralara satın aldığı Whatsapp büyük başarı yakalasa da ilk kullanıcı bilgisi edinme ve işi parayşa çevirme çabasında dünyada kıyamet koptu kitleler başka uygulamalara doğru dijital br göçe başladı. Mark tükürdüğünü tek damlasını dışarıda bırakmamak pahasına yaladı.
- Bu arada attığı her adım elinde patladı: Elinde birilerinin hesabına göre trilyon dolarlık bir şirket var ama para kazanamıyor. Reklamlarla filan olabilecekmiş gibi de gözükmüyor. Ne yaptı? Pislik yaptı. Facebook ve türevlerini kullanarak insanların algısıyla oynayıp bunu egemen ve çoğunlukla kötücül güçlere sattı. O kadar salaktı ki hemen ortaya çıktı. Rezil rüsva oldu, insan içine çıkacak yüzü kalmadı.
- O yüzden tüm sosyal medyanın kaderini değiştirecek müthiş bir adım atması gerekiyordu ya da bir iş yapıp onu yağlayıp ballayıp öyleymiş gibi göstermesi gerekiyordu. O da dedi ki “Facebook’u Meta yaptım. Bu Metaverse’ün kısaltması… 1992 yapımı Snow Crash filminin açtığı yolda gidiyoruz…”
Yani bu yeni dönüşüm, batmakta olan bir şirketin son çırpınışı mı yoksa küçük bir ihtimal olsa da yepyeni bir geleceğin inanılmaz başlangıcı mı bilemiyoruz. Mark şu anda kendini “efendiler yarın sanal gerçekliği kuruyoruz” diyen komutan gibi konumlandırıyor. Ama Mark’ı biraz tanıyorsam bu proje büyük ses getirip aynı gürültüyle hiçbir şey olamadan patlar.
Niye bu kadar karamsarım:
- Mark’ı tanıyorum ve hakkında çok haber yaptım
- Sosyal medyalar kurulduğundan beri orada insanların ne aradığını, neden orada olduğunu görüyorum
- Sosyal medya başarısının uygulama yazan şirketin büyüklüğüyle alakasının olmadığını görecek kadar patlak uygulamalar gördüm (değil mi Google’cığım)
- İnsanlar kendilerine himini sanal karakterler tasarlayıp oradan oraya fıtı fıtı koşmak yerine özelden yürümeyi yeğler. İnsanların şu andaki arayışı daha yakışıklı veya güzel sanal karakterler değil daha anonim ortamdan “yürüyebilmek”
Bir yıla kadar ne olup ne olmayacağı belli olur. Benim öngörüm: Olmaz