Türkiye’nin mevcut altyapısıyla bugünlere geldik. Hane sayısı olarak ülkenin üçte birini aştık, internete giren kişi açısından baktığımızda yarısını geçtik. Türkiye yurt dışıyla rekabet edebileceğini gördü, hem sermaye hem de bilgi birikimi olarak onları geçebileceğine inandı. Bugüne kadar gelmemize destek olan bakır elementine yüreğimizin en derinlerinden gelen içten sevgilerimizi sunuyoruz.
Ama stadlarımızda tezahüratlarımızda söylediğimiz gibi: 20 sene oldu, senin süren doldu. Bu ülke artık hızlı internet istiyor, en önemlisi de fiber istiyor. Çoğu kesim istediğinin ismini tam olarak bilmiyor ama yüksek hızda internetle farklı bir yere doğru gitmek gerektiği konusunda hepimiz hemfikiriz.
1995 yılında İstanbul’dan TÜBİTAK Gebze yerleşkesini arayarak internete girerken “yurt dışında adamlar 1 megabitle internete giriyorlarmış. Kimin o hıza ihtiyacı olabilir ki?” diye sorduğumuz günler çok gerilerde kaldı. O zamanlar çalıştığım gazetenin toplam çıkış hızı 128 kilobitti ve Türkiye’nin mevcut hızının dörtte birini biz kullanıyoruz şeklinde espriler yapardık.
Bugün hedefimizi büyüttük. Turkcell’in bünyesi altında daha aktif rol oynamak isteyen ve adını Turkcell Superonline olarak değiştiren şirketimiz bugün 100 megabitlerle verdiği internet hizmetinin kapsamını artırarak 1 gigabit hedefini ve satış planını masaya koydu. Şu anda 499 TL ile başlayacak olan bu hizmet 3 ay sonra 999 TL’ye satılacak. Bu fiyatı çok yüksek bulanlara 1997 yılında 28.8 kilobit hızında 30 saat internet dial-up bağlantısının 40 dolar olduğunu, bunun da üstüne bir de telefon parası verildiğini hatırlatmak gerek…
Süreyya Ciliv ve Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda fiber ile “çok hızlı internet” vizyonu masaya yatırıldı. Süreyya Ciliv en hızlı mobil interneti Turkcell’in verdiğini dile getirirken bundan böyle karada da en hızlı interneti kendilerinin sunacağını söyledi. Murat Erkan yapılan 1.4 milyar liralık yatırımın 25 bin kilometreyi aşkın kablo döşemesiyle 700 bin haneye fiber hızında internet getireceğini vurgularken sene sonunda 10 ilde yapılacak yatırımlarla ulaşılan hane sayısının bir milyona geleceği müjdesini verdi. Erkan bu hızda internet veren 5. dünya ülkesi olduklarını da belirtti.
Toplantının soru cevap kısmında en çok dikkati çeken unsur üstü kapalı olarak söylenen, her şehir ve belediyenin fiber döşenmesi için aynı isteklilikte olmamasıydı. Piyasada konuşulanlara bakılırsa fiber döşenmesi için her belediye farklı fiyatlar istiyor ve üstünden fiber geçecek devlet kurumları buna ne yazık ki zaman zaman köstek bile oluyorlar. Toplantıda söylenenler Google’ın Gigabit Internet projesi ile büyük tezat teşkil ediyor. ABD’de bu yapılana benzer çok hızlı internet döşenmesi için pilot şehirler seçilmesi gündeme geldi. Kimi şehirler adını Google koymayı önerirken sırf şehirlerin gelişmesi için bazı yerel yetkililer buzlu gölde yüzerek aktiviteler yapmayı dahi önerdiler. Ancak Türkiye’de ne yazık ki henüz bu kafa yapısında değiliz.
Şu anda benim oturduğum bölgede mevcut operatörler ellerinden gelen tüm çabayı gösterseler de bakırın kimyasının izin verdiği hıza mahkumlar. Tabii ben de… Bir ara hemen bir kilometre ötemde bulunan ve altında fiber bulunan Ataşehir’e taşınmayı bile düşündüm. Benim gibi düşünenlerin az olmadığını yaptığım tartışmalardan ve konuştuğum sosyal medya ahalisinin söylediklerinden gayet iyi biliyorum. Biraz akıllı bir yerel yönetim, atacağı adımlarla kenti sakinlerinin yapısını değiştirip mekanlarını tekno gettolar haline dönüştürebilirdi. Ama şimdilik döşenecek kabloların metresinden daha çok dolar kazanmak gibi çok küçük düşüncelere sahipler.
Keşke fiber döşemek için adım atan şirketler bu yerel kafaları ifşa etseler, ben buradan tüm hukuki sorumluluğu üstüme alarak o lokal zihniyetlerle kavgaya hazırım. Bugün bakır üstünden 8 megabiti 50 liranın üstünde alırken fiber ile 10 liranın altında 20 megabit internet önerilerisi verdi Turkcell Superonline. Bunun kavgasını vermeyeceksek neyin kavgasını vermemiz lazım (sansür ayrı konu) bilemiyorum.
Eğer Türkiye’de merkezi bir yönetim varsa, eğer Türkiye’de bir Ulaştırma Bakanlığı varsa, eğer Türkiye’de BTK gibi regülasyon konusunda yetkili bir merci varsa… Bu işin arkasında durmalı. Yerel yönetimlere akıllı olmaları söylenmeli, onlara yol gösterilmeli. Eğer Türkiye topyekün bir yere gitsin istiyorsak hemen bu sorunu tartışmaya açalım. Eğer yok herkes başının çaresine baksın diyorsanız ben zaten bir mahalle ileri taşınır, oğlumun servis ücretinde değişiklik dahi yapmadan ayda 10 liraya 20 megabit internet alırım.