Türk Telekom bu hafta içinde bazı gazetecileri İngiltere’ye götürerek onlara yeni hayata geçirdiklerini işbirliğini anlattı. Bu büyük ve önemli bir işbirliğini gazetelerden, götürülenlerin söylediklerinden anladıklarımızı sizinle paylaşacak; anlamadıklarımızı, dikkat edilmesi gerekenleri de ayrıca gündeme taşıyacağım…
Önce olayın ne olduğunu, okuduklarımızdan anladığımız şekilde anlatalım:
- Türk Telekom, Akamai isminde bir ABD şirketiyle anlaşma imzaladı. Akamai, içerik dağıtım ağı ve bulut altyapı servis sağlayıcı şirketi.
- Türk Telekom, Akamai ile imzaladığı anlaşma kapsamında internet verimliliğini artıracak, internet ve sosyal ağlara erişimi iki kat artıracağı dile dile getiriliyor.
- Bu anlaşmayla birlikte Türkiye’nin internet trafiği de hızlı bir biçimde yurt dışına açılacak. Türkiye’nin video vesair iletişimi yurt dışından daha hızlı ve kolay ulaşılabilir hale gelecek.
- Yine anlaşma kapsamında Türkiye’ye dışarıdan 2.5 hexabyte trafik gelecek ve bunun 100 gigabaytından tasarruf edilecek.
- Akamai’nin açıklamalarına göre şirketin 90 ülkede 141 bin sunucusu var. İnternet içeriğinin yüzde 15-30’unu onlar gerçekleştiriyor. Saniyede 10 terabit veri trafiği var.
Bu noktada benim kendi adıma kafaya takıp araştırdığım şeyleri sizlerle paylaşmak istiyorum:
- Akamai, MIT mezunu matematikçi olan Daneil Lewin tarafından kurulmuş. Lewin verinin etkin kullanımı için matematiksel bir sistem geliştirmiş ve şirket onun sayesinde çok büyümüş ve ilerlemiş.
- Ne yazık ki Daniel Lewin, 11 Eylül olayları sırasında Dünya Ticaret Merkezi’nin kuzey binasına çarpan uçağın içinde hayatını kaybetmiş.
- 1998-99 yılından itibaren büyümesinin altında Time Inc.’in, IBM’in yöneticileri tarafından desteklenmesinin çok önemli rolü var.
- Şirketin en önemli yaptığı şey, oluşan içeriği kendi sunucularına etkin bir biçimde dağıtıp yenilikçi algoritmalarla kim en hızlı alabiliyorsa veriyi oradan göndermek… Bu anlamda yapılanları en kaba şekliyle eskiden bilgisayarlamızda bulunan kaşeleme sistemine benzetmek mümkün olabilir.
- Facebook’taki resimlere baktığımızda arasında aka veya akamai isimlerine rastlayabilirsiniz. O firma işte bu firma…
Bunların üstüne orada sorulmamış ama cevabını mutlaka bilmemiz gereken soruları buraya sıralayalım. Bunların cevapları aslında İngiltere ziyaretinde verilmiş olmalıydı bir diğer bakışla sorulmuş olmalıydı:
- Akamai ile Türk Telekom arasındaki anlaşma neyi kapsıyor? Ne üstüne?
- Akamai Türkiye’de sunucu mu barındıracak? Barındırırsa nerede ne şekilde barındıracak?
- Türk Telekom, Akamai’nin Tier 1 özelliğini mi kullanacak? Artık Türkiye’de bir Tier 1 bulunuyor dememiz mümkün mü?
- Üçüncü sorunun cevabına göre şunu sormamız gerekiyor: Biz artık daha hızlı sadece Akamai müşterilerinin ki bunun başında Facebook geliyor, verilerine mi ulaşacağız yoksa Tier 1 olarak açtığı solucan deliğiyle başta ABD olmak üzere tüm dünya ile daha hızlı mı haberleşeceğiz?
- Akamai bu verileri kaşeleme sistemiyle çalıştırdığı için dinamik olarak değiştirilen verilere güncellenmemiş haliyle ulaşmamız söz konusu olmaz mı?
- Bütün gazetelere konu internete iki kat hızlı ulaşma başlığıyla girmiş. Bu yanlış bir ifade değil mi? Yani bizim 4 megabit olan hızımız 8 megabite çıkmayacak. Sadece yurt dışına erişim hızımız “ping time” olarak tanımlanan zamanlama düşecek. Hepsi o değil mi? Mesela ben şirkeimin içinde bulunan yandaki bilgisayara hızlı erişebiliyorsa bizim internetimiz hızlı diyebilir miyiz?