İran bir anda dünyanın en sıcak konusu haline geldi. Hatırlanacağı gibi nükleer bomba üreteceği kuşkusuyla tüm dünya ile İran arasında sürtüşmeler olmuştu. Bu sürtüşmeler sonucunda İran’a ambargo başlatıldı ve oraya para vermek ve oradan para almak neredeyse imkansız hale geldi.
Ambargo kalktıktan hemen sonra İran’ın 110 milyar dolarlık bir parayı yurt dışına açacağı dile getirildi. Başta ABD ve AB olmak üzere tüm ülkelerin gözü bu ülkeye çevrildi. Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu, bölge ülkelerinde büyüme planları kapsamında İran’ı incelediklerini belirterek, İran’daki sabit ve mobil oyuncularla iletişim halinde olduklarını ve bu ülkedeki yatırım fırsatlarını değerlendirmek istediklerini söyledi.
Reuters ile yaptığı söyleşide şirketin önümüzdeki dönem planları ile ilgili değerlendirmede bulunan Terzioğlu, “Bir şirketin bir ülkeye küsme şansı yoktur. İran’ı çok önemli bir pazar olarak görüyoruz. İranlı müşterilerimize verebileceğimiz hizmetleri düşünüyoruz. Bunların bazıları dijital olabilir, OTT olabilir, bazıları orada fiilen olmak yoluyla olabilir. Bütün bu opsiyonları değerlendireceğiz. İran büyük bir pazar ve bizim de ilgi alanımızın içinde” dedi.
Peki Turkcell İran’da ne yaşadı? Bunun tarihsel sürecini zamanında notlar çıkarmış ve konu hakkındaki takibini asla bırakmamış bir gazeteci olarak sizlerle paylaşmak istiyorum…