Başta bize sunulan şey şuydu: Dünya global bir bahçe haline gelecek. Herkes bu global yapıya üretecek, ardından yine bu bahçeden beslenecek. Sınırmar ortadan kalkacak. Herkes bağlı olduğu ülkenin kurallarına göre değil artık tek bir yumruk haline gelmiş dünyaya çalışacaklardı.
Elbette bunun zararları olacaktı. Elbette bu sistem oturana kadar zorlu yollardan geçecektik. Ama bir şekilde taşlar yerli yerine oturunca daha iyi bir dünyamız olacaktı hesapta. Ama olmadı. Neden olmadı? Gelin bunu masaya yatırıp inceleyelim:
- Avrupa, kurduğu birliğin arkasına saklanarak ABD teknolojisini hiç rahat bırakmadı. Tüm ülkeler bu şirketle teker teker harika ilişkiyer yürütürken Avrupa Birliği ismi altında toplandıklarında onlarca dava açtılar bu kuruma. Tekel olmasını eleştirdiler. Tarayıcısını eleştirdiler. Verdiği ve vermediği vergileri eleştirdiler.
- Google… Avrupa’nın en çok eleştirdiği kurumların başında geliyordu. Hemen hemen çıkardığı her hizmet için üst üste davalar açıldı. Arama motorundan reklam uygulamalarına kadar hem birlikten hem de teker teker ülkelerden ayrı ayrı sopa yedi. Yılmadı ama 2000’lerin başıyla kıyasladığımızdaki motivasyonunun olduğunu söylemek güç…
- ABD bu arayı boş geçirmedi. Avrupa’dan gelen şirketler hiçbir zaman birer ABD şirketi haline dönüşemedi. Buna örnek olarak ABD’nin altyapı yükünü çeken Deutsche Telecom ve ona yapılanları örnek gösterebiliriz. Seslerini çıkarmadılar ama bu ülkede gerçekten çok çektiler.
- Geçtiğimiz günlerde ülkemizde de Turkcell’in ortağı olarak dolaylı faaliyet gösteren Telia, ABD’den 1,5 milyar dolarlık bir sopa yedi Türki Cumhuriyetlerde verdiği iddia edilen rüşvet yüzünden…
Bunlar bilinen şeyler. Bu arada belgelenemeyen olaylar da var: Mesela ABD’nin telekulak skandallarını dillendiren Joseph Snowden’in Avrupa tarafından bu işe sokulduğu söyleniyor. Keza ABD’nin Almanya ve Türkiye gibi ülkeleri dinlediği iddialarının temelinde yine Snowden var.
Globalleşmek için öncelikle birbirinin ayağına basma motivasyonu olmayan ülkelerin varolması gerekiyor. Ülkelerin mükemmel geçinmesi şart değil ama birbirlerine aba altından sopa göstermeleri de hoş olmuyor. Görünen o ki dünya henüz o aşamada değil.
Lütfen bu yazıyı bir globalleşme sevdalısının üzüntülerini anlatması olarak algılamayın. Dünya bir şekilde globalleşecek ama bunu yaparken küçükleri ezmeyecek, devasa global markaların ülkelerin bağımsızlık ve bütünlüklerini görmezden gelerek hareket etmesi engellenecek.
Bir tezim var: Eğer Fenerbahçe ile Yandex arasında yapılan reklam anlaşması tutmuş ve her iki tarafa da yüz milyonlarca dolar kazandırmış olsaydı Rusya ile aramızda kriz çıkmazdı. Bir top mermizine Erdoğan konup havada uçmakta olan Putin düşürülse bile çıkmazdı…