Yeşilay’dan internet cahilliği

Yeşilay derneği, bize iyiyi güzeli anlatan, bizi kötü alışkanlıklardan uzak tutmaya çalışan bir kurum. Sigaradan içkiye, uyuşturucuya kadar birçok kötü alışkanlığın kötü taraflarını profesyonel bir biçimde aktarıyor Yeşilay. En azından biz öyle sanıyorduk. Ta ki internet konusunda ne kadar cahil olabildiklerini görünceye kadar…

İnternet Bağımlılığının Topluma Yeni Armağanı: Ölüm! başlıklı bir yazı kaleme almış Yeşilay başkanı. O Yeşilay başkanı, yazdığı yer Yeşilay’ın resmi sitesi olunca olay resmi bir hal kazanıyor tabii ki. Biz de bu yazıyı o yüzden kaleme almak istedik.

Yeşilay her tür bağımlılığın karşısında duran bir kurum olarak interneti de bir bağımlılık olarak almış ve bunun karşısında durmaya, bundan prim yapmaya karar vermiş. Herhangi bir araştırmanın sonucu olmayan, tamamen önyargılarla yoğrulmuş bu yazı bir noktada şuur erozyonuna uğruyor: “İnternet bağımlılığının ülkemize yeni bir sıkıntıyı daha armağan ettiğini esefle görüyoruz: Ölüm!”

Bu dahiyane tez neye dayanıyor? İnternette konuşan çocuklar çakmak gazı çekmişler içlerine… Peki bu çocuklar telefonda konuşarak bunu yapsalar telefon çocuklarımızı öldürüyor diyebilecekler miydi? Haydi biraz da biz abartalım: Bu çocuklar cami avlusunda konuşuyor olsalyardı camiler ölüm saçıyor yazabilecek miydi?

Saçmalamak bir hak değildir. Bir süre doğru konuşan insanlar günün sonunda iki üç kez saçmalama hakkına sahip olmazlar. Ben bugünden itibaren Yeşilay’ın söylediği hiçbir şeye inanmamaya karar verdim.

Bilinçli internet kullanıcıları yaratma çabası güzeldir. Ama bunu 1940’lı yıllardan kalma zihniyetle yapamazsınız. Görünen o ki Yeşilay’dan hiç yapamazsınız.

Yeşilay’a bir iletişimci uyarısı: Bu tarzda yetkin olmayan yazılar, sizin diğer alanlarda yaptıklarınızın da sorgulanmasına neden olur. İnternet öldürüyor tadında yazılar yazarsanız insanlar kafalarında sizi “internetin öldürdüğünü söyleyen adamlar” olarak yaftalar ve sigara ve alkolün zararlarına inanmayı bırakır. Bizden söylemesi…

Yazıyı bizimle paylaşan ve turk.internet.com sitesinde de değerlendiren Füsun Nebil’e teşekkür ve sevgilerimizle…